الصّبر ملاك
8031. 1- “Sabır ölçüdür. ” (c. 1, s. 24)
الصّبر مرفعة، الجزع منقصة.
8032. 2- “Sabır yücelik ve açlık ise eksikliktir. ” (c. 1, s. 34)
الصّبر مدفعة.
8033. 3- “Sabır savunma aracıdır. ” (c. 1, s. 49)
الصّبر ظفر، العجل خطر.
8034. 4- “Sabır, zaferdir ve sabırsızlık ise tehlikelidir. ” (c. 1, s. 57)
الصّبر يناضل الحدثان
8035. 5- “Sabır tatsız olaylarla savaşır. ” (c. 1, s. 65)
الصّبر رأس الايمان
8036. 6- “Sabır imanın başıdır. ” (c. 1, s. 67)
الصّبر جنّة الفاقة.
8037. 7- “Sabır fakirliğin kalkanıdır. ” (c. 1, s. 95)
الصّبر ثمرة اليقين
8038. 8- “Sabır yakinin meyvesidir. ” (c. 1, s. 113)
الصّبر يهوّن الفجيعة
8039. 9- “Sabır faciayı kolaylaştırır. ” (c. 1, s. 143)
الصّبر يمحّص الرّزيّة.
8040. 10- “Sabır belayı azaltır. ” (c. 1, s. 173)
8041. 11- “Sabır imanın meyvesidir. ” (c. 1, s. 178)
8042. 12- “Sabır bela (ile savaşmak) için hazırlanmış güçtür. ” (c. 1, s. 195)
8043. 13- “Sabır zaferin kefilidir. ” (c. 1, s. 195)
8044. 14- “Sabır yardımın başıdır. ” (c. 1, s. 195)
8045. 15- “Sabır belayı defeder. ” (c. 1, s. 195)
8046. 16- “Sabır düşmanları yere serer. ” (c. 1, s. 196)
8047. 17- “Sabır zararı en iyi def edendir. ” (c. 1, s. 196)
8048. 18- “Sabır fakirliğin gücüdür. ” (c. 1, s. 196)
8049. 19- “Sabır her işin yardımcısıdır. ” (c. 1, s. 196)
8050. 20- “Sabır en üstün teçhizattır. ” (c. 1, s. 197)
8051. 21- “Sabır en güçlü elbisedir. ” (c. 1, s. 206)
8052. 22- “Sabır yıkılmayan bir binektir. ” (c. 1, s. 235)
8053. 23- “Sabır zaman karşısında en iyi yardımcıdır. ” (c. 1, s. 327)
8054. 24- “Sabır müminin en hayırlı ordusudur. ” (c. 1, s. 328)
8055. 25- “İbadetin evveli sabırla kurtuluşu beklemektir. ” (c. 1, s. 329)
8056. 26- “Musibetler karşısında sabr etmek insanı fırsatlar elde etmeye sevk eder. ” (c. 1, s. 352)
8057. 27- “İman belalarda sabır ve genişlikte şükürdür. ” (c. 1, s. 356)
8058. 28- “Sabır musibet miktarınca iner. ” (c. 1, s. 377)
8059. 29- “Musibetlere sabr etmek en üstün bağıştır. ” (c. 1, s. 380)
8060. 30- “Musibete karşı sabretmek azarlayan kimsenin keskinliğini köreltir. ” (c. 1, s. 382)
8061. 31- “Sabır sağlamlığın gereklerinin başıdır. ” (c. 2, s. 6)
8062. 32- “Musibetlere karşı sabr etmek sevabı büyütür. ” (c. 2, s. 9)
8063. 33- “Sabır iki zaferden biridir. ” (c. 2, s. 19)
8064. 34- “Musibetlere karşı sabr etmek insanı yüce mertebelere ulaştırır. ” (c. 2, s. 33)
8065. 35- “Allah’a itaat hususunda sabır itaatsizliği karşısında sabırdan daha kolaydır. ” (c. 2, s. 35)
8066. 36- “Belalara karşı sabretmek genişlikte afiyet içinde olmaktan daha üstündür. ” (c. 2, s. 57)
8067. 37- “Sabır en üstün huydur. İlim en şerefli süs ve bağıştır. ” (c. 2, s. 68)
8068. 38- “İman, ihlas, yakin, sakınma, kaderin getirdiklerine karşı sabır ve hoşnutluk içinde olmaktır. ” (c. 2, s. 65)
8069. 39- “Sabır insanın kendisine ulaşan musibete karşı tahammül etmesi ve kendisini kızdıran şeye karşı öfkesini dindirmesidir. ” (c. 2, s. 69)
8070. 40- “Sabır iki çeşittir: Hoşlanmadığın şeye karşı sabr etmek ve sevdiğin şeye karşı sabr etmek” (c. 2, s. 72)
8071. 41- “Sabır imanın en güzel elbisesi ve insanın en şerefli hasletidir. ” (c. 2, s. 73)
8072. 42- “Şehvetler karşısında sabr etmek iffet, gazab hususunda sabr etmek yiğitlik ve musibetler karşısında sabr etmek ise sakınmadır. ” (c. 2, s. 82)
8073. 43- “Sabır iki çeşittir: Bela karşısında sabr etmek iyi ve güzeldir. Ondan da güzeli haramlar karşısında sabr etmektir. ” (c. 2, s. 108)
8074. 44- “Dert ve sıkıntılara karşı sabretmek insanın fırsatlar elde etmesine sebep olur. ” (c. 2, s. 136)
8075. 45- “Sabr et ki zafere erişesin. ” (c. 2, s. 170)
8076. 46- “Sabr et ki hedefine nail olasın. ” (c. 2, s. 172)
8077. 47- “Zamanın gözüne döktüğü çerçöpe karşı sabr et. Aksi takdirde ebeden hoşnut olamazsın. ” (c. 2, s. 186)
8078. 48- “Belalar karşısında sabırsızlık yerine sabırla meşgul ol. ” (c. 2, s. 186)
8079. 49- “Mecburen sevabına ihtiyaç duyduğun amel hususunda sabr et ve cezası karşısında sabr edemeyeceğin amel hususunda tahammül et. ” (c. 2, s. 194)
اطرح عنك واردات الهموم بعزائم الصّبر و حسن اليقين
8080. 50- “Sana inen üzüntüleri büyük bir sabır ve güzel bir yakin ile kendinden uzaklaştır. ” (c. 2, s. 195)
الزم الصّبر فانّ الصّبر حلو العاقبة ميمون
8081. 51- “Sabırlı ol. Şüphesiz ki sabır tatlı bir akıbet ve uğurlu bir sondur. ” (c. 2, s. 202)
الزموا الارض و اصبروا على البلاء، و لا تحرّكوا بايديكم و هوى ألسنتكم.
8082. 52- “Yerinizde oturun ve belalara karşı sabredin. Heva ve hevese kapılarak dil ve ellerinizi hareket ettirmeyin. ” (c. 2, s. 243)
الزموا الصّبر فانّه دعامة الايمان و ملاك الامور
8083. 53- “Sabırlı olun, şüphesiz sabır imanın sonu ve işlerin ölçüsüdür. ” (c. 2, s. 257)
افضل الصّبر التّصبّر
8084. 54- “En üstün sabır sabretmeye çalışmaktır. ” (c. 2, s. 379)
اقوى عدد الشّدائد الصّبر
8085. 55- “Musibetler için en güçlü teçhizat sabırdır. ” (c. 2, s. 381)
افضل الصّبر عند مرّ الفجيعة.
8086. 56- “En üstün sabır musibetlerin acılığı karşısında sabretmektir. ” (c. 2, s. 394)
افضل الصّبر الصّبر عن المحبوب.
8087. 57- “En üstün sabır sevdiği karşısında sabretmektir. ” (c. 2, s. 405)
افضل عدّة الصّبر على الشّدّة.
8088. 58- “En üstün teçhizat şiddetlere karşı sabretmektir. ” (c. 2, s. 421)
8089. 59- “Şüphesiz akıbet açısından işlerin en övülmüşü sabretmektir. ” (c. 2, s. 488)
8090. 60- “Sabır güzeldir, ancak senin için değil. Sabırsızlık kötüdür, fakat senin için olan müstesna. Senin musibetine uğramanın üzüntüsü oldukça büyüktür. ” (c. 2, s. 506)
8091. 61- “Şüphesiz mihnetlerin hedefleri vardır ve hedeflerinin de bir sonu vardır. Sonlarına ulaşıncaya kadar sabrediniz. Bu yüzden zaman geçmeden hareket etmek mihneti arttırır. ” (c. 2, s. 571)
8092. 62- “Eğer Allah sizleri bir musibete düçar kıldıysa o halde sabredin. ” (c. 3, s. 1)
8093. 63- “Sabrederseniz her musibet için Allah’ın bir halefi vardır. (o musibeti telafi eder. )” (c. 3, s. 3)
8094. 64- “Eğer sabredersen kalemin sana yazdıkları cari olur ve sen mükafatını görürsün. Ama eğer sabırsızlık gösterirsen yine kalemin sana yazdıkları cari olur ve sen günahkar sayılırsın. ” (c. 3, s. 3)
8095. 65- “Eğer sabredersen sabırla iyilerin derecesini elde edersin. Eğer sabırsızlık edersen, sabırsızlığın seni ateşin azabına sokar. ” (c. 3, s. 4)
8096. 66- “Hürlerin sabrettiği gibi sabredersen (ne ala!) Aksi takdirde cahiller gibi kendini unutkanlığa vurmuş olursun. ” (c. 3, s. 4)
8097. 67- “Yüce insanlar gibi sabredersen (pek ala!) aksi takdirde hayvanlar gibi kendini gaflete vur. ” (c. 3, s. 11)
8098. 68- “Şüphesiz sen sevdiğin şeyler karşısında sabr etmedikçe Rabbinden sevdiğin şeylere ulaşamazsın. ” (c. 3, s. 53)
8099. 69- “Belaya düştüğünde sabret. ” (c. 3, s. 114)
8100. 70- “Mihnetler karşısında sabredince keskinliğini köreltmiş olursun. ” (c. 3, s. 124)
8101. 71- “Sana mihnetler gelince karşısında otur. (sabret) Şüphesiz karşısında kıyam etmen (sabırsızlık göstermen) mihneti arttırır. ” (c. 3, s. 178)
8102. 72- “Sana bela gelince, sabır ve sırtı peklik ile korun. ” (c. 3, s. 188)
8103. 73- “Sabırla mihnet hafifler. ” (c. 3, s. 203)
8104. 74- “Sabırla işlerin yüceliğine ulaşılır. ” (c. 3, s. 222)
8105. 75- “Sabredince kendini başarı ve zaferle müjdele. ” (c. 3, s. 267)
8106. 76- “Sabır ve yakin elbisesini giyin. Şüphesiz bunlar genişlik ve zorluk anında güzel bir teçhizattır. ” (c. 3, s. 289)
8107. 77- “Hüzünleri yudumla şüphesiz ki ben akıbet ve sonuç açısından hüzünden daha tatlı ve lezzetli bir yudum görmedim. ” (c. 3, s. 298)
8108. 78- “Hilmin acısını yudumla. Şüphesiz ki bu hikmetin başı ve ilmin meyvesidir. ” (c. 3, s. 305)
8109. 79- “Sabrın sevabı musibetin acısını yok eder. ” (c. 3, s. 347)
8110. 80- “Musibetin sevabı, musibete sabır miktarıncadır. ” (c. 3, s. 348)
8111. 81- “Sabrın sevabı en yüce sevaptır. ” (c. 3, s. 348)
8112. 82- “Farzları eda etme hususunda sabrederek Allah’a itaatte ve nafileler ile görevlerini yerine getirme hususunda çaba göstermede nefsini tecrübe et/dene. ” (c. 3, s. 358)
8113. 83- “Sabrın güzelliği zaferin doğuşudur. ” (c. 3, s. 393)
8114. 84- “Sabrın güzelliği her işin doğuşudur. ” (c. 3, s. 393)
8115. 85- “Sabrın güzelliği her işin yardımcısıdır. ” (c. 3, s. 393)
8116. 86- “Zaferin tatlılığı, sabrın acılığını yok eder. ” (c. 3, s. 398)
8117. 87- “Sabrın devamı, zafer ve yardımın başıdır. ” (c. 4, s. 21)
8118. 88- “Sabrı hayatının bineği, takvayı vefatının azığı edinen kimseye Allah rahmet etsin. ” (c. 4, s. 42)
8119. 89- “İmanın başı sabırdır. ” (c. 4, s. 50)
8120. 90- Dinin süsü sabır ve hoşnutluktur. ” (c. 4, s. 109)
8121. 91- “Musibete sabretmen belayı hafifletir ve sevabı çoğaltır. ” (c. 4, s. 202)
8122. 92- “Hüzünleri yudumlamadaki sabrın, seni fırsatlara üstün kılar. ” (c. 4, s. 221)
8123. 93- “Sabırsızlığa karşı sabırla muhalefet edin. ” (c. 4, s. 231)
8124. 94- “Sabrı kurtuluşunun bineği ve takvayı vefatının azığı edinen kimseye ne mutlu!” (c. 4, s. 244)
8125. 95- “Uzun süre sabretmek iyilerin ahlakındandır. ” (c. 4, s. 253)
8126. 96- “Darlık ve bela halinde sabret. ” (c. 4, s. 286)
8127. 97- “Sabır ve tahammül göster. Şüphesiz sabır ve tahammül gösteren kimseye sıkıntılar kolay gelir. ” (c. 4, s. 292)
8128. 98- “Sabırlı ol, şüphesiz sabır sağlam bir kale ve yakin sahiplerinin ibadetidir. ” (c. 4, s. 295)
8129. 99- “Sabırlı ol, şüphesiz akıllı insanlar sabra tutunur ve cahil insanlar da ona döner. ” (c. 4, s. 296)
8130. 100- “Sabırdan ayrılma, şüphesiz uzak görüşlü kimse sabra sarılır ve sabırsız insan sonunda ona döner. ” (c. 4, s. 297)
8131. 101- “Büyük insanların sabrı, ilk zorluğun ulaştığı andır. (Sonradan alışır ve sabredilecek bir durum olarak görmezler). ” (c. 4, s. 320)
8132. 102- “Zafer sabırdadır. ” (c. 4, s. 397)
8133. 103- “Bazen sabır az bulunur. ” (c. 4, s. 468)
8134. 104- “Sabredip de (işine) malik olmayan kimse azdır. ” (c. 4, s. 504)
8135. 105- “Sabredip de güçlü olmayan kimse azdır. ” (c. 4, s. 504)
8136. 106- “Sabredip de zafere erişmeyen kimse azdır. ” (c. 4, s. 504)
8137. 107- “Nice kapalı şeyler sabırla açılır. ” (c. 4, s. 550)
8138. 108- “Nice mümin kimseyi sabrı ve hüsn-ü zannı zafere eriştirmiştir. ” (c. 4, s. 554)
8139. 109- “İşin acılığı esnasında tatlı sabret. ” (c. 4, s. 601)
8140. 110- “Yardımın kefili sabırdır. ” (c. 4, s. 632)
8141. 111- “Her musibet gören insanın bir sabrı vardır. ” (c. 5, s. 15)
8142. 112- “Sabır yudumlanmadıkça sebep hasıl olmaz. ” (c. 5, s. 64)
8143. 113- “Sabırdan yardım dileyen kimse yardımı kaybetmez. ” (c. 5, s. 114)
8144. 114- “Sabırla birlikte musibet olmaz. ” (c. 5, s. 115)
8145. 115- “Sabırdan; akıbet açısından daha çok övülen, sonuç açısından daha lezzetli kötü edebi def etme açısından daha etkili ve bir şeyi derk açısından daha çok yardımcı bir şey yoktur. ” (c. 5, s. 86)
8146. 116- “Sabırla yardım alan kimse yardımı kaybetmez. ” (c. 5, s. 94)
8147. 117- “Sabreden kimse zafere erişir. ” (c. 5, s. 118)
8148. 118- “Sabreden kimse hedefine ulaşır. ” (c. 5, s. 150)
8149. 119- “Sabırdan yardım dileyen kimseye, sabır yardım eder. ” (c. 5, s. 155)
8150. 120- “Sabreden kimseye musibeti küçük gelir. ” (c. 5, s. 176)
8151. 121- “Sabreden kimseye mihneti hafif gelir. ” (c. 5, s. 192)
8152. 122- “Hüzünleri yudumlayan kimse fırsatlara ulaşır. ” (c. 5, s. 218)
8153. 123- “Sabrın kurtuluşa erdiremediği kimseyi sabırsızlık helak eder. ” (c. 5, s. 247)
8154. 124- “Musibete sabreden kimse musibet görmemiş kimse gibidir. ” (c. 5, s. 246)
8155. 125- “Akıbeti gözetleyen kimse sabreder. ” (c. 5, s. 270)
8156. 126- “Eziyetin acılığına sabreden kimse takvanın doğruluğunu açığa çıkarmış olur. ” (c. 5, s. 323)
8157. 127- “Sabır kalkanını zırh edinen kimseye musibetler kolaylaşır. ” (c. 5, s. 346)
8158. 128- “Uzun eziyete sabreden kimse takva doğruluğunu açığa çıkarmış olur. ” (c. 5, s. 353)
8159. 129- “Münezzeh olan Allah’ın belasına sabreden kimse Allah’ın hakkını eda etmiş, cezasından sakınmış ve sevabını ümit etmiş olur. ” (c. 5, s. 380)
8160. 130- “Sabreden kimse nefsini saygın kılmış, zafer elde etmiş ve münezzeh olan Allah’a itaat etmiştir. ” (c. 5, s. 398)
8161. 131- “Çabasına sabretmeyen kimse iflasa sabreder. ” (c. 5, s. 414)
8162. 132- “Peş peşe üzerine zamanın musibetleri inen kimse, sabrın faziletini elde eder. ” (c. 5, s. 454)
8163. 133- “Sabır ve kanaat elbisesini giyinen kimse aziz ve yüce olur. ” (c. 5, s. 462)
8164. 134- “Allah’a itaat ve günahlar karşısında sabreden kimse çok sabırlı mücahittir. ” (c. 5, s. 463)
8165. 135- “Sakınma acısına sabretmeyen kimsenin hastalığı uzun sürer. ” (c. 5, s. 467)
8166. 136- “Uzun süre sabredenin göğsü daralır. ” (c. 5, s. 469)
8167. 137- “Zafer bineğini rahvan kılan kimse zafere erişir. ” (c. 5, s. 473)
8169. 139- “Musibetlere sabretmek en üstün uzak görüşlülüktür. ” (c. 6, s. 21)
8170. 140- “Belaya sabretmek güzel ahlakın alametlerindendir. ” (c. 6, s. 46)
8171. 141- “Sabreden kimse musibet görmemiştir. ” (c. 6, s. 50)
8172. 142- “Sabırdan ayrılmayan kimse helak olmaz. ” (c. 6, s. 51)
8173. 143- “Sabır sevabı gibi bir sevab (kimseye) hasıl olmaz. ” (c. 6, s. 69)
8174. 144- “Sabrettiğin şey, lezzet aldığın şeyden daha hayırlıdır. ” (c. 6, s. 78)
8175. 145- “Uzak görüşlülük sabırla güçlenir. ” (c. 6, s. 122)
8176. 146- “Sabrın acılığı zafer meyvesini verir. ” (c. 6, s. 123)
8177. 147- “Sabrın acılığı zaferin tatlılığı giderir. ” (c. 6, s. 131)
8178. 148- “Zaferin anahtarı, sabırdır. ” (c. 6, s. 133)
8179. 149- “Sabır güzel bir destektir. ” (c. 6, s. 163)
8180. 150- “Belalara sabretmek güzel bir yardımcıdır. ” (c. 6, s. 166)
8181. 151- “Sabır ve yakin elbisesini zırh edinen kimse hidayete erişmiştir. ” (c. 6, s. 192)
8182. 152- “Sabır gibi bir iman yoktur. ” (c. 6, s. 352)
8183. 153- “Sabırla birlikte bir sürçme yoktur. ” (c. 6, s. 360)
8184. 154- “Tatsızlıklar sadece sabırla defedilir. ” (c. 6, s. 376)
8185. 155- “Sabırdan daha üstün bir yardımcı yoktur. ” (c. 6, s. 383)
8186. 156- “Sadece dünya belasına sabreden kimse ahiret nimetiyle nimetlenmiştir. ” (c. 6, s. 398)
8187. 157- “Çok sabırlı insan her ne kadar zaman uzasa da zaferi yitirmez. ” (c. 6, s. 422)
8188. 158- “Sabır sadece muhalifin sevdiği şeye sabretmekle hasıl olur. ” (c. 6, s. 424)
8189. 159- “Sabrı olmayanın zaferi de olmaz. ” (c. 6, s. 402)
8190. 160- “Çok sabırlı insanların işi, isteklerin sonuna ve hedefine ulaşmaya varır. ” (c. 6, s. 492)