بسم الله الرحمن الرحيم
إِذَا اَصْبَحَ اِبْنُ أٰدَمَ فَإِنَّ الْاَعْضَاءَ كُلَّهَا تُكَفِّرُ اللِّسَانَ فَتَقُولُ اَتَّقِ اللّٰهَ فِينَا فَاِنَّمَا نَحْنُ بِكَ إِنِ اسْتَقَمْتَ اِسْتَقَمْنَا وَإِنْ اِعْوَجَجْتَ اِعْوَجَجْنَا “Âdemoğlu sabaha çıktığı zaman bütün organları dile baş eğerler ve kendi dilleri ile şöyle derler: Ey dil! Bizim hakkımızda Allah’tan kork. Biz sana uyarız. Eğer sen doğru olursan biz de dürüst oluruz. Eğer eğilirsen bizde eğiliriz.” (Tirmizi, Zühd, 60
وَقُلْ لِعِبَاد۪ي يَقُولُوا الَّت۪ي هِيَ اَحْسَنُۜ اِنَّ الشَّيْطَانَ يَنْزَغُ بَيْنَهُمْۜ اِنَّ الشَّيْطَانَ كَانَ لِلْاِنْسَانِ عَدُواًّ مُب۪يناً ﴿٥٣﴾ “Kullarıma söyle, sözün en güzelini söylesinler. Sonra şeytan aralarını bozar. Çünkü şeytan, insanın apaçık düşmanıdır.” (İsra 17/53) "DİLİN GÖREVİ"
11 قَالَ رَبِّي يَعْلَمُ الْقَوْلَ فِي السَّمَاء وَالأَرْضِ وَهُوَ السَّمِيعُ الْعَلِيمُ “(Peygamber) dedi ki: Rabbim, yerde ve gökte (söylenmiş) her sözü bilir. O, hakkıyla işiten ve bilendir.” (Enbiya 4) "Ağızdan Çıkan Her Söz Biliniyor"
12 اِذْ يَتَلَقَّى الْمُتَلَقِّيَانِ عَنِ الْيَم۪ينِ وَعَنِ الشِّمَالِ قَع۪يدٌ ﴿١٧﴾ مَا يَلْفِظُ مِنْ قَوْلٍ إِلاَّ لَدَيْهِ رَقِيبٌ عَتِيدٌ “ Sağında solunda oturmuş iki alıcı (yaptığını) alıp kaydederken biz ona şah damarından daha yakınız. İnsan, (iyi veya kötü) her hangi bir söz söylemez ki, yanında (yaptıklarını) gözetleyen (ve tespit eden) hazır bir melek bulunmasın” (Kaf,50/18) "Ağızdan Çıkan Her Söz Kaydediliyor"
13 لَايَسْتَقِيمُ إِيمَانُ عَبْدٍ حَتَّى يَسْتَقِيمَ قَلْبُهُ وَلَا يَسْتَقِيمُ قَلْبُهُ حَتَّى يَسْتَقِمَ لِسَانُهُ kalbi doğru olmaz " Kulun kalbi doğru olmadıkça imanı doğru olmaz, dili doğru olmadıkça kalbi doğru olmaz…" (Ahmed, III, 198) "Dil, Kalp, İman Birlikteliği"
Sehl b. Sa’d es-Saidi (r.a.) Rasullah Efendimizin (s.a.v.) şöyle buyurduğunu riayet etmiştir: مَنْ يَضْمَنْ لِى مَابَيْنَ لَحْيَيْهِ وَمَابَيْنَ رِجْلَيْهِ اَضْمَنْ لَهُ الْجَنَّةَ cennet hakkında garanti “Kim dili ile iffeti konusunda bana garanti verirse, ben de ona cennet hakkında garanti veririm.” (Buhari, Rikak, 23) "Dilini Tutanlar İçin Cennet Var"
يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا اتَّقُوا اللّٰهَ وَقُولُوا قَوْلاً سَد۪يداًۙ ﴿٧٠﴾ “Ey inananlar! Allah’tan sakının ve (her zaman) hak ve doğru söz söyleyin” (Ahzab 70; bakınız Nisa, 4/9)
وَالَّذ۪ينَ هُمْ عَنِ اللَّغْوِ مُعْرِضُونَۙ "Anlamsız, yararsız şeylerden, boş sözlerden uzak dururlar;" (Mü'minûn; 3) "Has Kullar"
وَمَنْ كَانَ يُؤْمِنُ بِاللَّهِ وَالْيَوْمِ الآخِرِ فَلْيَقُلْ خَيْرًا أَوْ لِيَصْمُتْ " “…Allah’a ve âhiret gününe inanan kişi ya hayır söylesin yahut da sussun.” (Buhâri, K. Edep /79) «Boş Sözler"
اُدْعُ اِلٰى سَب۪يلِ رَبِّكَ بِالْحِكْمَةِ وَالْمَوْعِظَةِ الْحَسَنَةِ وَجَادِلْهُمْ بِالَّت۪ي هِيَ اَحْسَنُۜ اِنَّ رَبَّكَ هُوَ اَعْلَمُ بِمَنْ ضَلَّ عَنْ سَب۪يلِه۪ وَهُوَ اَعْلَمُ بِالْمُهْتَد۪ينَ ﴿١٢٥﴾ “Rabbinin yoluna hikmetle ve güzel öğütle davet et; onlarla en güzel yöntemle tartış. Kuşkusuz senin rabbin, yolundan sapanların kim olduğunu en iyi bilendir; O, doğru yolda bulunanları da çok iyi bilir.” (Nahl 125)
يَوْمَ تَشْهَدُ عَلَيْهِمْ اَلْسِنَتُهُمْ وَاَيْد۪يهِمْ وَاَرْجُلُهُمْ بِمَا كَانُوا يَعْمَلُونَ "O ceza gününde dilleri, elleri ve ayakları, yapıp ettikleri hususlarda aleyhlerine tanıklık edecektir." (Nûr; 24) "Söz Sorumluluk Gerektirir"
اَلْمُسْلِمُ مَنْ سَلِمَ النَّاسُ مِنْ لِسَانِهِ وَيَدِهِ “ Müslüman, insanların elinden ve dilinden emin olduğu kimsedir.” (Tirmizî, Îmân, 12) "Hakiki Müslüman"
إِنَّ الصَّدْقَ يَهْدِي إِلَى الْبِرِّ وَإِنَّ الْبِرَّ يَهْدِي إِلَى الجَنَّةِ ، وَإِنَّ الرَّجُلَ ليصْدُقُ حَتَّى يُكتَبَ عِنْدَ اللَّهِ صِدِّيقاً ، وإِنَّ الْكَذِبَ يَهْدِي إِلَى الفجُورِ وَإِنَّ الفجُورَ يَهْدِي إِلَى النَّارِ ، وَإِنَّ الرَّجُلَ لَيَكْذِبُ حَتَّى يُكتَبَ عِنْدَ اللَّهِ كَذَّاباً “ Şüphesiz ki sözde ve işde doğruluk hayra ve üstün iyiliğe yöneltir. İyilik de cennete iletir. Kişi doğru söyleye söyleye Allah katında sıddîk (doğrucu) diye kaydedilir. Yalancılık, yoldan çıkmaya (fücûr) sürükler. Fücûr da cehenneme götürür. Kişi yalancılığı meslek edinince Allah katında çok yalancı (kezzâb) diye yazılır.” (Buhâri, Edeb 69) "Doğru Sözlü Olmak"
55
مَنْ صَمَتَ نَجَا “ Kim susarsa kurtulur.” (İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 16/376) "Doğru Sözlü Olmak"
الرسول ص
اشد من ضربة السيف فتنة اللسان
175-Resulullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur: “Dilin çıkardığı fitne, kılıcın vurduğu
darbeden daha şiddetlidir.”
Bihar’ul-Envar, c. 71, s. 286
ما من شي احق بطول السجن من اللسان
Resulullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur: “Hiçbir şey dil kadar uzun süre
hapsedilmeye müstahak değildir.” (Zira insanın işlediği günahların çoğu dil vasıtasıyla
gerçekleşmektedir: gıybet, iftira, yalan, alay ve dille yaralama gibi.)
Bihar’ul-Envar, c. 71, s. 277
فكر ثم تكلم تسلم من الزلل
Emir’el-Müminin İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Önce düşün, sonra
konuş ki sürçmelerden korunasın.”
Gurer’ul-Hikem, s. 228
لا يسلم احد من ذنوب حتى يخزن لسانه
İmam Bakır (a.s) şöyle buyurmuştur: “Dilini korumadıkça hiç kimse
günahtan korunmuş olamaz.”
Bihar’ul-Envar, c. 78, s. 178
http://slideplayer.biz.tr/slide/9486237/