اهل البيت
هل تريد التفاعل مع هذه المساهمة؟ كل ما عليك هو إنشاء حساب جديد ببضع خطوات أو تسجيل الدخول للمتابعة.

اهل البيت

اسلامي احاديث خطب ادعية
 
الرئيسيةأحدث الصورالتسجيلدخول

 

 Zulüm الظلم

اذهب الى الأسفل 
كاتب الموضوعرسالة
Admin
Admin
Admin


المساهمات : 672
تاريخ التسجيل : 21/04/2016

Zulüm الظلم Empty
مُساهمةموضوع: Zulüm الظلم   Zulüm الظلم Emptyالأحد أبريل 09, 2017 7:51 pm

بسم الله الرحمن الرحيم

Zulüm

الظّالم لئيم.
 10731.  1- “Zalim aşağılıktır. ” (c. 1, s. 24)

الظّلم عقاب.
 10732.  2- “Zulüm azaptır. ” (c. 1, s. 52)

- ظلم نفسه من رضى بدار الفناء عوضا عن دار البقاء.
 10733.  3- “Beka yurdu yerine fena yurduna razı olan kimse nefsine zulmetmiştir. ” (c. 4, s. 277)

ظلم اليتامى و الايامى، ينزل النّقم و يسلب النّعم اهلها.
 10734.  4- “Yetim ve dullara zulmetmek azab indirir ve nimetleri ehlinden alır. ” (c. 4, s. 281)

يوم المظلوم على الظّالم أشدّ من يوم الظّالم على المظلوم
 10735.  5- “Mazlumun zalim aleyhindeki günü (kıyamet günü), zalimin mazlum aleyhine olan gününden daha şiddetlidir. ” (c. 6, s. 477)

الظّالم ملوم
 10736.  6- “Zalim kınanmıştır. ” (c. 1, s. 36)

البغى يسلب النّعمة
 10737.  7- “Haksızlık nimeti yok eder. ” (c. 1, s. 103)

الظّلم يجلب النّقمة
 10738.  8- “Zulüm azab indirir. ” (c. 1, s. 103)

الظّلم وخيم العاقبة
 10739.  9- “Zulmün akıbeti korkunçtur. ” (c. 1, s. 117)

البغى يزيل النّعم
 10740.  10- “Haksızlık nimeti yok eder. ” (c. 1, s. 131)

الظّالم ينتظر العقوبة
 10741.  11- “Zalim cezayı gözetler. ” (c. 1, s. 161)

المظلوم ينتظر المثوبة.
 10742.  12- “Mazlum sevap yolunu gözetler. ” (c. 1, s. 161)

الظّلم يطرد النّعم.
 10743.  13- “Zulüm nimeti uzaklaştırır. ” (c. 1, s. 186)

البغى يجلب النّقم
 10744.  14- “Haksızlık azap indirir. ” (c. 1, s. 187)

الظّلم يوجب النّار.
 10745.  15- “Zulüm ateşe sebep olur. ” (c. 1, s. 201)

البغى يوجب الدّمار.
 10746.  16- “Haksızlık yokluğa sebep olur. ” (c. 1, s. 201)

الظّلم الام الرّذائل
 10747.  17- “Zulüm rezaletlerin en aşağılığıdır. ” (c. 1, s. 202)

الظّلم بوار الرّعيّة.
 10748.  18- “Zulüm halkın yok oluşudur. ” (c. 1, s. 203)

القدرة يزيلها العدوان
 10749.  19- “Düşmanlık gücü yok eder. ” (c. 1, s. 216)

الظّلم تبعات موبقات.
 10750.  20- “Zulüm helak edici etkilere sahiptir. ” (c. 1, s. 230)

البغى أعجل عقوبة.
 10751.  21- “Haksızlık ceza açısından en hızlı olandır. ” (c. 1, s. 222)

الظّلم يدمّر الدّيار.
 10752.  22- “Zulüm şehirleri altüst eder. ” (c. 1, s. 267)

الظّلم يردى صاحبه
 10753.  23- “Zulüm sahibini yok eder. ” (c. 1, s. 277)

البغى سائق الى الحين.
 10754.  24- “Haksızlık insanı ölüme sürükler. ” (c. 1, s. 303)

البغى اعجل شي‏ء عقوبة.
 10755.  25- “Haksızlık ceza açısından en hızlı olan şeydir. ” (c. 1, s. 320)

المتجبّر الظّالم توبقه آثامه.
 10756.  26- “Zorba zalimi günahları helak eder. ” (c. 1, s. 361)

الظّلم جرم لا ينسى
 10757.  27- “Zulüm unutulmayan bir suçtur. ” (c. 1, s. 363)

المؤمن لا يظلم و لا يتأثّم.
 10758.  28- “Mümin zulüm etmez ve günaha düşmez. ” (c. 1, s. 364)

البغى يصرع الرّجال و يدنى الآجال.
 10759.  29- “Haksızlık büyük insanları yere serer ve ecelleri yaklaştırır. ” (c. 1, s. 387)

الظّالم طاغ ينتظر احدى النّقمتين.
 10760.  30- “İsyankar zalim iki azaptan (dünya ve ahiret azabından) birini gözetler. ” (c. 2, s. 18)

الظّلم فى الدّنيا بوار، و فى الآخرة دمار.
 10761.  31- “Dünyada zulüm yokluk ve ahirette ise helak oluştur. ” (c. 2, s. 31)

- الظّلم يزلّ القدم و يسلب النّعم و يهلك الامم.
 10762.  32- “Zulüm ayağı kaydırır, nimeti yok eder ve ümmetleri helak eder. ” (c. 2, s. 36)

المتعدّى كثير الاضداد و الاعداء.
 10763.  33- “Saldırgan insanın düşmanları çok olur. ” (c. 2, s. 142)

اذكر عند الظّلم عدل اللَّه فيك و عند القدرة قدرة اللَّه عليك.
 10764.  34- “Zulüm anında Allah’ın senin hakkındaki adaletini ve kudret anında Allah’ın üzerindeki kudretini hatırla ! (c. 2, s. 193)

اتّقوا دعوة المظلوم فانّه يسأل اللَّه حقّه و اللَّه سبحانه اكرم من ان يسئل حقّا الّا اجاب.
 10765.  35- “Mazlumun duasından sakın. Şüphesiz o hakkını Allah’tan ister ve münezzeh olan Allah ise kendisinden bir hak istenildiğinde icabet etmemekten daha yücedir. ” (c. 2, s. 240)

اتّقوا البغى فانّه يجلب النّقم و يسلب النّعم و يوجب الغير.
 10766.  36- “Haksızlıktan sakının. Şüphesiz haksızlık azap indirir, nimeti yok eder ve değişmelere sebep olur. ” (c. 2, s. 250)

ابعدوا عن الظّلم فانّه اعظم الجرائم و اكبر المآثم.
 10767.  37- “Zulümden uzak durun. Şüphesiz zulüm en büyük suç ve en büyük günahtır. ” (c. 2, s. 251)

ايّاك و الظّلم فمن ظلم كرهت ايّامه
 10768.  38- “Zulümden sakının. Zulmeden kimsenin günleri tatsız geçer. ” (c. 2, s. 289)

ايّاك و الظّلم فانّه يزول عمّن تظلمه و يبقى عليك. ٢
 10769.  39- “Zulümden sakın. Şüphesiz zulmettiğin kimseden zulüm kalkar, ama (sonuçları) sana baki kalır. ” (c. 2, s. 290)

ايّاك و البغى فانّه يعجّل الصّرعة و يحلّ بالعامل به العبر.
 10770.  40- “Haksızlık etmekten sakın, şüphesiz haksızlık insanı hızla yere serer ve haksızlıkla amel eden kimse (başkaları için) ibret olur. ” (c. 2, s. 294)

ايّاك و الظّلم فانّه اكبر المعاصى و انّ الظّالم لمعاقب يوم القيامة بظلمه
 10771.  41- “Zulümden sakın, şüphesiz zulüm en büyük günahtır ve şüphesiz zalim kıyamet günü zulmüyle cezalandırılır. ” (c. 2, s. 296)

ايّاك و البغى فانّ الباغى يعجّل اللَّه له النّقمة و يحلّ به المثلات.
 10772.  42- “Haksızlıktan sakın, şüphesiz haksız kimseyi Allah süratle cezalandırır ve ona ibretli azaplar indirir. ” (c. 2, s. 313)

ايّاكم و صرعات البغى و فضحات الغدر و اثارة كامن الشّرّ المذمّم.
 10773.  43- “Haksızlığın yere sermelerinden, vefasızlığın rüsvalığından, gizli ve kınanmış kötülükleri harekete geçirmekten sakının. ” (c. 2, s. 323)

الا و انّ الظّلم ثلاثة فظلم لا يغفر، و ظلم لا يترك، و ظلم مغفور لا يطلب، فامّا الظّلم الّذى لا يغفر فالشّرك باللَّه لقوله تعالى: إِنَّ اللَّهَ لا يَغْفِرُ أَنْ يُشْرَكَ بِهِ وَ يَغْفِرُ ما دُونَ ذلِكَ‏
لِمَنْ يَشاءُ و امّا الظّلم الّذى يغفر فظلم المرء لنفسه عند بعض الهنات، و امّا الظّلم الّذى لا يترك فظلم العباد بعضهم بعضا، العقاب هنالك شديد ليس جرحا بالمدى و لا ضربا بالسّياط، و لكنّه ما يستصغر ذلك معه.
 10774.  44- “Bilin ki zulüm üç kısımdır: Bağışlanmayan zulüm, (cezası) terk edilmeyen zulüm ve bir de bağışla­nan ve sorulmayan zulüm. Bağışlanmayan zulüm, Allah’a şirk koşmaktır. Yüce Allah: “Allah ken­disine şirk koşulmasını kesinlikle bağışla­maz”[10] buyurmuş­tur. Bağışlanan zulüm, bazı küçük günahlarla kulun ken­disine yaptıklarıdır. Terk edilmeyip ce­zalandırılan zu­lüm ise, kulların birbirine zulmüdür. Bu­rada kısas çok şiddetlidir; bıçakla yaralamak veya kamçıyla vurmak gibi değildir. Bunlar onun yanında ne ka­dar küçük kalır!” (c. 2, s. 345)

اخسركم اظلمكم.
 10775.  45- “En hüsrana uğrayanınız en çok zulmedeninizdir. ” (c. 2, s. 370)

اقبح الشّيم العدوان
 10776.  46- “En çirkin ahlak düşmanlıktır. ” (c. 2, s. 375)

اعجل شي‏ء صرعة البغى.
 10777.  47- “(İnsanı) Yere serme açısından en hızlı şey haksızlıktır. ” (c. 2, s. 385)

اقبح السّير الظّلم
 10778.  48- “En çirkin davranış zulümdür. ” (c. 2, s. 385)

الام البغى عند القدرة.
 10779.  49- “En aşağılık haksızlık, kudret anındadır. ” (c. 2, s. 393)

انفذ السّهام دعوة المظلوم.
 10780.  50- “En etkili ok, mazlumun duasıdır. ” (c. 2, s. 395)

افحش البغى، البغى على‏
 10781.  51- “En çirkin haksızlık ülfet edilen kimselere yapılandır. ” (c. 2, s. 399)

اقبح الظّلم منعك حقوق اللَّه.
 10782.  52- “En çirkin zulüm, Allah’ın haklarını alıkoymandır. ” (c. 2, s. 421)

ابلغ ما تستجلب به النّقمة البغى و كفر النّعمة. ٢
 10783.  53- “Azap indiren en ektin şey haksızlık ve nimete nankörlük etmektir. ” (c. 2, s. 476)

اسرع المعاصى عقوبة ان تبغى على من لا يبغى عليك.
 10784.  54- “Ceza açısından en hızlı günah, sana haksızlık etmeyene haksızlık etmendir. ” (c. 2, s. 428)

اجور النّاس من ظلم من انصفه
 10785.  55- “İnsanların en zalimi kendisine insaflı davranan kimseye zulmedendir. ” (c. 2, s. 436)

نّ اعجل العقوبة عقوبة البغى
 10786.  56- “Şüphesiz en hızlı ceza, haksızlığın cezasıdır. ” (c. 2, s. 488)

انّ اسرع الشّرّ عقابا الظّلم.
 10787.  57- “Şüphesiz ceza açısından en hızlı kötülük zulümdür. ” (c. 2, s. 488)

انّ السّباع همّها العدوان على غيرها
 10788.  58- “Şüphesiz yırtıcı hayvanların tek derdi başkalarına zorbalık/düşmanlık etmektir. ” (c. 2, s. 495)

انّ القبح فى الظّلم بقدر الحسن فى العدل. ٢
 10789.  59- “Şüphesiz zulümdeki çirkinlik, adaletteki güzellik ölçüsüncedir. ” (c. 2, s. 502)

انّ دعوة المظلوم مجابة عند اللَّه سبحانه لانّه يطلب حقّه، و اللَّه تعالى اعدل ان يمنع ذا حقّ حقّه.
 10790.  60- “Şüphesiz mazlumun duası münezzeh olan Allah katında müstecab olur. Zira mazlum hakkını ister Allah-u Teala ise haklıdan hakkını esirgemekten daha adildir. ” (c. 2, s. 523)

اذا حدتك القدرة على ظلم النّاس فاذكر قدرة اللَّه سبحانه على عقوبتك و ذهاب ما آتيت اليهم عنهم و بقاءه عليك.
 10791.  61- “Kudret seni insanlara zulmetmeye zorlarsa münezzeh olan Allah’ın seni cezalandırmadaki kudretini, kendilerine yaptığın zulmün ortadan kalkışını ve sonuçlarının sana baki kaldığını hatırla. ” (c. 3, s. 165)

آفة الاقتدار البغى و العتوّ.
 10792.  62- “İktidarın afeti haksızlık ve zorbalıktır. ” (c. 3, s. 113)

بالظّلم تزول النّعم.
 10793.  63- “Zulümle nimet kalkar. ” (c. 3, s. 209)

بالبغى تجلب النّقم.
 10794.  64- “Haksızlıkla azap iner. ” (c. 3, s. 209)

بئس الظّلم ظلم المستسلم.
 10795.  65- “Teslim olan kimseye yapılan zulüm ne kötü zulümdür. ” (c. 3, s. 225)

دعوا طاعة البغى و العناد و اسلكوا سبيل الطّاعة و الانقياد تسعدوا فى المعاد.
 10796.  66- “Zulme ve düşmanlığa itaati terk edin, itaat ve teslimiyet yolunda yürüyün ki ahirette saadete eresiniz. ” (c. 4, s. 12)

دوام الظّلم يسلب النّعم و يجلب النّقم.
 10797.  67- “Zulmün devamı nimeti yok eder ve azap indirir. ” (c. 4, s. 21)

راكب الظّلم يدركه البوار.
 10798.  68- “Zulüm bineğine giren kimseyi helak/yokluk kuşatır. ” (c. 4, s. 85)

راكب الظّلم يكبو به مركبه.
 10799.  69- “Zulüm bineğine bineni, bineği yere serer. ” (c. 4, s. 85)

شرّ النّاس من يظلم النّاس.
 10800.  70- “İnsanların en kötüsü, insanlara zulmedendir. ” (c. 4, s. 164)

شرّ النّاس من يعين على المظلوم.
 10801.  71- “İnsanların en kötüsü mazlumun aleyhine yardım edendir. ” (c. 4, s. 175)

شيئان لا تسلم عاقبتهما: الظّلم و الشّرّ.
 10802.  72- “İki şeyin akıbeti salim olmaz: Zulüm ve kötülük. ” (c. 4, s. 184)

ظلم الحقّ من نصر الباطل.
 10803.  73- “Hakka zulmeden kimse, batıla yardım etmiştir. ” (c. 4, s. 273)

ظلم الضّعيف افحش الظّلم.
 10804.  74- “Zayıf kimseye zulmetmek, en çirkin zulümdür. ” (c. 4, s. 275)

ظلم المستسلم اعظم الجرم.
 10805.  75- “Teslim olan kimseye zulmetmek en büyük suçtur. ” (c. 4, s. 275)

ظلم العباد يفسد المعاد.
 10806.  76- “İnsanlara zulmetmek ahireti bozar. ” (c. 4, s. 276)

ظاهر اللَّه سبحانه بالعناد من ظلم العباد.
 10807.  77- “Allah’ın kullarına zulmeden kimse münezzeh olan Allah’a düşmanlığını açığa vurmuştur. ” (c. 4, s. 276)

ظلم المرء فى الدّنيا عنوان شقائه فى الآخرة.
 10808.  78- “İnsanın dünyadaki zulmü ahiretteki mutsuzluğunun nişanesidir. ” (c. 4, s. 276)

 ظالم النّاس يوم القيمة منكوب بظلمه، معذّب محروب.
0809.  79- “İnsanlara zulmeden kimse kıyamet günü zulmü sebebiyle zorluğa düşer, azaba duçar olur ve fakirleşir. ” (c. 4, s. 280)

ظلم المرء يوبقه و يصرعه.
 10810.  80- “İnsanın zulmü kendisini helak eder ve yere serer. ” (c. 4, s. 280)

ظلامة المظلومين يمهلها اللَّه سبحانه و لا يهملها.
 10811.  81- “Mazlum insanların hakkını arayanlara münezzeh olan Allah mühlet verir, ama onları (kendi haline) terk etmez. ” (c. 4, s. 280)

فى احتقاب المظالم زوال القدرة.
 10812.  82- “Kudretin gidişi mazlumların hakkını biriktirmededir. ” (c. 4, s. 407)

فى مظالم العباد احتقاب الآثام.
 10813.  83- “Günahların birikimi Allah’ın kullarının haklarına tecavüzdedir. ” (c. 4, s. 409)

قد ينصر المظلوم.
 10814.  84- “Şüphesiz mazluma yardım edilir. ” (c. 4, s. 467)

كم من نعمة سلبها ظلم.
 10815.  85- “Nice nimeti zulüm ortadan kaldırır. ” (c. 4, s. 547)

كفى بالظّلم طاردا للنّعمة و جالبا للنّقمة.
 10816.  86- “Nimeti yok edici ve azabı indirici olarak zulüm yeter. ” (c. 4, s. 583)

كفى بالبغى سالبا للنّعمة.
 10817.  87- “Nimeti giderici olarak haksızlık yeter. ” (c. 4, s. 583)

كن للمظلوم عونا و للظّالم خصما.
 10818.  88- “Mazluma yardımcı ve zalime düşman ol. ” (c. 4, s. 603)

لكلّ ظالم عقوبة لا تعدوه و صرعة لا تخطوه. ٥
 10819.  89- “Her zalimin geçemeyeceği bir ceza ve hata etmeyeceği bir yere serilişi vardır. ” (c. 5, s. 21)

للباغى صرعة
 10820.  90- “Zorbanın yere serilişi vardır. ” (c. 5, s. 26)

للظّالم انتقام
 10821.  91- “Zalimin (kendisinden alınacak ilahi) bir intikamı vardır. ” (c. 5, s. 27)

للظّالم بكفّه عضّة.
 10822.  92- “Zalimin parmağını ısırışı vardır. ” (c. 5, s. 29)

للظّالم من الرّجال ثلاث علامات: يظلم من فوقه بالمعصية و من دونه بالغلبة، و يظاهر القوم الظّلمة
 10823.  93- “İnsanlardan zalim olanların üç nişanesi vardır: Üstündekilere günahla zulmeder, altındakilere üstün gelerek zulmeder ve zalim topluluğa yardım eder. ” (c. 5, s. 45)

ليس شي‏ء ادعى الى زوال نعمة و تعجيل نقمة من اقامة على ظلم.
 10824.  94- “Zulüm üzere hareket etmekten daha etkili olan, nimetleri yok edici ve azap indirici şey yoktur. ” (c. 5, s. 89)

ن ظلم ظلم.
 10825.  95- “Zulmeden kimseye zulmedilir. ” (c. 5, s. 144)

من بغى كسر
 10826.  96- “Zorbalık eden kimse kırılır/yenilir. ” (c. 5, s. 144)

من ظلم افسد امره
 10827.  97- “Zulmeden kimse işini bozmuş olur. ” (c. 5, s. 154)

من ظلم رعيّته نصر اضداده.
 10828.  98- “Halkına zulüm eden, düşmanlarına yardım etmiştir. ” (c. 5, s. 168)

من ظلم دمّر عليه ظلمه.. ” (c. 5, s. 174)
 10829.  99- “Zulmeden kimseyi zulmü helak eder

من بغى عجّلت هلكته.
 10830.  100- “Zulmeden kimsenin helak oluşu çabuk olur. ” (c. 5, s. 174)

من ظلم عظمت صرعته.
 10831.  101- “Zulmeden kimsenin yere serilişi büyük olur. ” (c. 5, s. 174)

من ظلم اوبقه ظلمه
 10832.  102- “Zulmeden kimsenin zulmü onu helak eder. ” (c. 5, s. 176)

من ظلم قصم عمره
 10833.  103- “Zulüm eden kimsenin ömrü kırık/kısa olur. ” (c. 5, s. 193)

من اشفق على نفسه لم يظلم غيره.
 10834.  104- “Canından korkan kimse başkalarına zulmetmez. ” (c. 5, s. 231)

من ظلم عباد اللَّه كان اللَّه خصمه دون عباده.
 10835.  105- “Allah’ın kullarından zulmeden kimsenin hasmı kulları değil, bizzat Allah olur. ” (c. 5, s. 259)

من كثر تعدّيه كثرت اعاديه.
 10836.  106- “(Başkalarına karşı) saldırgan olan kimsenin düşmanları da çok olur. ” (c. 5, s. 271)

من كثر ظلمه كثرت ندامته
 10837.  107- “Zulmü çok olanın pişmanlığı da çok olur. ” (c. 5, s. 284)

من سلّ سيف العدوان قتل به.
 10838.  108- “İnsanlara düşmanlık ilacını çeken kimse onunla öldürür. ” (c. 5, s. 301)

من ظلم نفسه كان لغيره أظلم.
 10839.  109- “Nefsine zulmeden kimse başkalarına karşı daha da zalim olur. ” (c. 5, s. 330)

من ظلم العباد كان اللَّه خصمه.
 10840.  110- “Allah’ın kullarına zulmedenin hasmı Allah olur. ” (c. 5, s. 337)

من سلّ سيف البغى غمد فى راسه.
 10841.  111- “Zorbalık kılıcını çeken kimsenin kılıcı başına gömülür. ” (c. 5, s. 343)

من ظلم قصم عمره و دمّر عليه ظلمه.
 10842.  112- “Zulmeden kimsenin ömrü kırılır/kısalır ve zulmü kendisini helak eder. ” (c. 5, s. 348)

من ركب محجّة الظّلم كرهت ايّامه.
 10843.  113- “Zulüm yoluna koyulan kimsenin günleri tatsız geçer. ” (c. 5, s. 358)

من لم ينصف المظلوم من الظّالم عظمت آثامه
 10844.  114- “Mazlumun hakkını zalimden almayan kimsenin günahları büyük olur. ” (c. 5, s. 358)

من عامل رعيّته بالظّلم ازال اللَّه ملكه و عجّل بواره و هلكه.
 10845.  115- “Halkına zulmeden kimsenin Allah mülkünü yok eder, yokluk ve helak oluşu kazandırır. ” (c. 5, s. 358)

من سلّ سيف العدوان سلب عزّ السّلطان.
 10846.  116- “Düşmanlık kılıcını çeken kimseden saltanat izzeti alırı. ” (c. 5, s. 373)

من اعان على مسلم فقد برى‏ء من الاسلام. ٥
 10847.  117- “Bir Müslümanın zararına (başkasına) yardımcı olan kimse İslam'dan beri/uzak olmuştur. ” (c. 5, s. 469)

- من افحش الظّلم ظلم الكرام.
 10848.  118- “Yüce insanlara zulüm, en çirkin zulümdendir. ” (c. 6, s. 14)

ما اقرب النّقمة من الظّلوم.
 10849.  119- “Zalim insana azap ne kadar da yakındır. ” (c. 6, s. 64)

ما اقرب النّصرة من المظلوم.
 10850.  120- “Mazluma yardım ne kadar da yakındır. ” (c. 6, s. 64)

ما اعظم عقاب الباغى
 10851.  121- “Zalimin cezası ne de büyüktür. ” (c. 6, s. 64)

ما اعظم وزر من ظلم و اعتدى و تجبّر و طغى.
 10852.  122- “Zulmeden, saldırgan olan, zorbalık eden ve haksızlıkta bulunan kimsenin günahı ne de büyüktür. ” (c. 6, s. 72)

ما اقرب النّقمة من اهل البغى و العدوان. ٦
 10853.  123- “Haksızlık ve düşmanlık ehline azap ne de yakındır. ” (c. 6, s. 115)

ما اقرب النّقمة من اهل الظّلم و العدوان.
 10854.  124- “Zulüm ve düşmanlık ehline azap ne de yakındır!” (c. 6, s. 147)

هيهات ان ينجو الظّالم من اليم عذاب اللَّه و عظيم سطواته.
 10855.  125- “Heyhat! Zalimin Allah’ın elim azabından ve büyük cezasından kurtuluşu çok uzaktır. ” (c. 6, s. 204)

و لئن امهل اللَّه تعالى الظّالم فلن يفوته اخذه و هو له بالمرصاد على مجاز طريقه و موضع الشّجا من مجاز ريقه.
 10856.  126- “Allah’a and olsun ki eğer Allah-u Teala zalime mühlet verirse onu yakalayışı kalkmış olmaz. Allah onun geçtiği yolda ve tükürüğünün geçtiği yerde, (yani boğazında) pusu kurmuştur. ” (c. 6, s. 242)

ويل للباغين من احكم الحاكمين و عالم ضمائر المضمرين.
 10857.  127- “Hakimlerin hakimi ve saklayanların içini bilen Allah’tan dolayı zalimlere eyvahlar olsun!” (c. 6, s. 231)

لا ترخّصوا لانفسكم ان تذهب بكم فى مذاهب الظّلمة.
 10858.  128- “Nefislerinize sizleri zalimlerin yoluna götürmesine izin vermeyin. ” (c. 6, s. 278)

لا تبسطنّ يدك على من لا يقدر على دفعها عنه.
 10859.  129- “Savunmaya gücünün yetmediği kimseye karşı elini açma. (fırsat verme)” (c. 6, s. 288)

- لا تظلمنّ من لا يجد ناصرا الّا اللَّه.
 10860.  130- “Allah’tan başka bir yardımcı bulmayan kimseye zulmetme. ” (c. 6, s. 289)

- لا يكبرنّ عليك ظلم من ظلمك فانّه يسعى فى مضرّته و نفعك، و ما جزاء من يسرّك ان تسوءه
 10861.  131- “sana zulmedenin zulmü büyük gelmesin. Zira o kendine zarar, sana ise fayda vermeye çalışmaktadır. Seni sevindiren kimsenin mükafatı onu üzmen değildir. ” (c. 6, s. 311)

لا سواة كالظّلم.
 10862.  132- “Zulüm gibi bir kötülük yoktur. ” (c. 6, s. 355)

لا ظفر مع بغى
 10863.  133- “Haksızlıkla birlikte zafer olmaz. ” (c. 6, s. 357)

لا يؤمن بالمعاد من لا يتحرّج عن ظلم العباد.
 10864.  134- “Allah’ın kullarına zulmetmekten korkmayan kimse ahirete iman etmemiştir. ” (c. 6, s. 416)

 10865.  135- “Zulüm insanı yoldan çıkarır. ” (c. 1, s. 11)

 10866.  136- “Zulmün kötü sonuçları vardır. ” (c. 1, s. 55)

 10867.  137- “Zulüm adalet ile ters düşmektedir. ” (c. 1, s. 69)

 10868.  138- “Zulüm yok edicidir. ” (c. 1, s. 65)

 10869.  139- “Zulüm iki helak ediciden biridir. ” (c. 2, s. 22)

 10870.  140- “Cehaletin başı zulümdür. ” (c. 4, s. 50)

 10871.  141- “Haksızlık ve zulümden sakın. Şüphesiz haksızlık kılıca davet eder ve zulüm ise insanları göçe zorlar ve cezayı hızlandırır. ” (c. 2, s. 225)

 10872.  142- “Zulümden sakın. Şüphesiz zalim cennetin kokusunu alamaz. ” (c. 2, s. 297)

 10873.  143- “En çirkin şey yöneticilerin zulmüdür. ” (c. 2, s. 400)

 10874.  144- “Zalim insan kendini kınayana zulmü ulaşmasa dahi, insanların kendisine öfkelendiği ve kınadığı kimsedir. Adil insan ise bunun tam tersidir. ” (c. 2, s. 78)

 10875.  145- “En zalim insan zulmünü adalet sayan kimsedir. ” (c. 2, s. 478)

 10876.  146- “Zulüm kötü bir siyasettir. ” (c. 3, s. 254)

 10877.  147- “Zalimin devleti (varlığı) mümkün olan şeylerdendir. (Ama adil insanın devleti varlığı zorunlu olan şeylerdendir. ) ” (c. 4, s. 10)

 10878.  148- “Zalimin zamanı en kötü zamandır. ” (c. 4, s. 115)
الرجوع الى أعلى الصفحة اذهب الى الأسفل
https://duahadith.forumarabia.com
 
Zulüm الظلم
الرجوع الى أعلى الصفحة 
صفحة 1 من اصل 1
 مواضيع مماثلة
-
» حديث عن الظلم
» الظلم ظلمات
» الظلم-injusticia-y-la-tiranía

صلاحيات هذا المنتدى:لاتستطيع الرد على المواضيع في هذا المنتدى
اهل البيت :: الفئة الأولى :: Hadis, Ayet ve İslami اللغة التركية :: كتابة :: غرر حكم Gurer'ul-Hikem-
انتقل الى: