اهل البيت
هل تريد التفاعل مع هذه المساهمة؟ كل ما عليك هو إنشاء حساب جديد ببضع خطوات أو تسجيل الدخول للمتابعة.

اهل البيت

اسلامي احاديث خطب ادعية
 
الرئيسيةأحدث الصورالتسجيلدخول

 

 Hutbe Numarasi 28 29

اذهب الى الأسفل 
كاتب الموضوعرسالة
Admin
Admin
Admin


المساهمات : 672
تاريخ التسجيل : 21/04/2016

Hutbe Numarasi 28 29 Empty
مُساهمةموضوع: Hutbe Numarasi 28 29   Hutbe Numarasi 28 29 Emptyالإثنين يوليو 11, 2016 6:52 pm

بسم الله الرحمن الرحيم

و من خطبة له عليه السلام
أَمَّا بَعْدُ فَإِنَّ الدُّنْيَا قَدْ أَدْبَرَتْ وَ آذَنَتْ بِوَدَاعٍ وَ إِنَّ الْآخِرَةَ قَدْ أَقْبَلَتْ وَ أَشْرَفَتْ بِاطِّلَاعٍ أَلَا وَ إِنَّ الْيَوْمَ الْمِضْمَارَ وَ غَداً السِّبَاقَ‏ وَ السَّبْقَةُ الْجَنَّةُ وَ الْغَايَةُ النَّارُ أَ فَلَا تَائِبٌ مِنْ خَطِيئَتِهِ قَبْلَ مَنِيَّتِهِ أَ لَا عَامِلٌ لِنَفْسِهِ قَبْلَ يَوْمِ بُؤْسِهِ أَلَا وَ إِنَّكُمْ فِي أَيَّامِ أَمَلٍ مِنْ وَرَائِهِ أَجَلٌ فَمَنْ عَمِلَ فِي أَيَّامِ أَمَلِهِ قَبْلَ حُضُورِ أَجَلِهِ نَفَعَهُ عَمَلُهُ وَ لَمْ يَضْرُرْهُ أَجَلُهُ وَ مَنْ قَصَّرَ فِي أَيَّامِ أَمَلِهِ قَبْلَ حُضُورِ أَجَلِهِ فَقَدْ خَسِرَ عَمَلُهُ وَ ضَرَّهُ أَجَلُهُ أَلَا فَاعْمَلُوا فِي الرَّغْبَةِ كَمَا تَعْمَلُونَ فِي الرَّهْبَةِ أَلَا وَ إِنِّي لَمْ أَرَ كَالْجَنَّةِ نَامَ طَالِبُهَا وَ لَا كَالنَّارِ نَامَ هَارِبُهَا أَلَا وَ إِنَّهُ مَنْ لَا يَنْفَعُهُ الْحَقُّ يَضُرُّهُ الْبَاطِلُ وَ مَنْ لَا يَسْتَقِيمُ بِهِ الْهُدَى يَجُرُّ بِهِ الضَّلَالُ إِلَى الرَّدَى أَلَا وَ إِنَّكُمْ قَدْ أُمِرْتُمْ بِالظَّعْنِ وَ دُلِلْتُمْ عَلَى الزَّادِ وَ إِنَّ أَخْوَفَ مَا أَخَافُ عَلَيْكُمُ الْهَوَى وَ طُولُ الْأَمَلِ تَزَوَّدُوا فِي الدُّنْيَا مِنَ الدُّنْيَا مَا تَحْرُزُونَ بِهِ أَنْفُسَكُمْ غَداً

أقول إنه لو كان كلام يأخذ بالأعناق إلى الزهد في الدنيا و يضطر إلى عمل الآخرة لكان هذا الكلام و كفى به قاطعا لعلائق الآمال و قادحا زناد الاتعاظ و الازدجار و من أعجبه قوله (عليه السلام) ألا و إن اليوم المضمار و غدا السباق و السبقة الجنة و الغاية النار فإن فيه مع فخامة اللفظ و عظم قدر المعنى و صادق التمثيل و واقع التشبيه سرا عجيبا و معنى لطيفا و هو قوله عليه السلام و السبقة الجنة و الغاية النار فخالف بين اللفظين لاختلاف المعنيين و لم يقل و السبقة النار كما قال و السبقة الجنة لأن الاستباق‏

إنما يكون إلى أمر محبوب و غرض مطلوب و هذه صفة الجنة و ليس هذا المعنى موجودا في النار نعوذ بالله منها فلم يجز أن يقول و السبقة النار بل قال و الغاية النار لأن الغاية قد ينتهي إليها من لا يسره الانتهاء إليها و من يسره ذلك فصلح أن يعبر بها عن الأمرين معا فهي في هذا الموضع كالمصير و المال قال الله تعالى قُلْ تَمَتَّعُوا فَإِنَّ مَصِيرَكُمْ إِلَى النَّارِ و لا يجوز في هذا الموضع أن يقال فإن سبْقتكم إلى النار فتأمل ذلك فباطنه عجيب و غوره بعيد لطيف و كذلك أكثر كلامه عليه السلام و في بعض النسخ و قد جاء في رواية أخرى و السُّبْقة الجنة بضم السين و السبقة عندهم اسم لما يجعل للسابق إذا سبق من مال أو عرض و المعنيان متقاربان لأن ذلك لا يكون جزاء على فعل الأمر المذموم و إنما يكون جزاء على فعل الأمر المحمود

Hutbe 28

Hz. Ali dünyaya güvenilmeyeceği ve ahirete hazır-lanılması gerektiği hususunda şöyle buyurmaktadır:
“Şüphesiz ki dünya yüzünü çevirmiş ve ayrılığı duyur¬muş, ahiret ise yönelmiş ve aşikar olmuştur. Bilin ki bugün hazırlık ve idman günü¬dür ve yarın (ahiret) yarış günüdür. Kim yarışı kaza¬nırsa (ödülü) cennettir ve kim geri kalırsa (cezası) ateş¬tir. Yok mu ölümü gelmeden tövbe eden? Yok mu çetin günü erişmeden kurtuluşu için (salih ameller) işleyen?
Bilin ki sizler bugün ümit/arzu günlerindesiniz, ar-dın¬daysa ecel/ölüm var. O halde eceli gelmeden ümit günle¬rinde (salih ameller) işleyene, şüphesiz ki ameli fayda verir ona, eceli zarar vermez ona.
Ama eceli gelmeden ümit günlerinde ihmal ederse (Allah’ın kullarına yardımda, Allah’a ise kullukta kusur ederse) ameli ziyan verir ona, eceli zarar verir ona.
O halde de korku anında nasıl amel ediyorsanız, rahat¬lık ve eman halinde de öylece amel edin. Bilin ki; Cennet gibi bir şeyi görmedim ki talipleri gaflet uykusuna dalsınlar.
Bilin ki her kime hakk fayda vermezse, batıl ona za¬rar verir. Her kim hidayetle doğru yola koyulmazsa, dela-let/sapıklık onu helak ve yokluğa sürüp götürür.
Duyun/bilin ki (ahirete) göçe memur oldunuz ve (se-fer için) azık almanız istendi.
Sizin için en fazla korktuğum (iki şey var:) Heva ve hevesine uymak ve uzun emellere/ümitlere kapılmak Dünyadayken yarın (kıyamette) sizi (ebedi azaptan) ko-ru¬yacak/kurtaracak şeyleri azık edininiz/devşiriniz dün-ya¬dan.(2)
________________________________________________
1. el-İrşad, s. 138, el-Şeyh Mufid; el-Beyan ve’t-Tebyin, c. 1, s. 171 ve c. 2 s. 66 el-Cahiz; İcaz’ul Kur’an, s. 222, el-Bakelani; Tuhef’ul Ukul, Harrani; el-İkd’ul Ferid, c. 2, s. 365, İbn-i Abdurabbih; Uyun’ul Ahbar, c. 2, s. 235, İbn-i Kuteybe; Muruc’uz-Zeheb, c. 3, s. 413 ve c. 2, s. 424, Mes’udi; el-Vafi, s. 196, Feyzi; el-İrşad, s. 111, el-Şeyh Mufid; el-İmame ve’s-Siyase, c. 1, s. 45, İbn-i Kuteybe; el-İtkan, Siyuti; el-Hikmet’ul Halide, s. 144, İbn-i Meskuye; Men La Yahzuruh’ul Fakih, c. 1, s. 325, Şeyh Saduk
2. Seyyid Razi burada bu sözlerin insanı ahirete yönelttiğini, insanı arzulara kapılmaktan alıkoyduğunu, kötü amellerden yüz çevirttiğini ifade etmektedir. Daha sonra da bir takım açıklamalarda bulunmuştur ki biz de bunu tercümeye yansıtmaya çalıştık.

بسم الله الرحمن الرحيم

و من خطبة له عليه السلام
أَيُّهَا النَّاسُ الْمُجْتَمِعَةُ أَبْدَانُهُمْ الْمُخْتَلِفَةُ أَهْوَاؤُهُمْ كَلَامُكُمْ يُوهِي الصُّمَّ الصِّلَابَ وَ فِعْلُكُمْ يُطْمِعُ فِيكُمُ الْأَعْدَاءَ تَقُولُونَ فِي الْمَجَالِسِ كَيْتَ وَ كَيْتَ فَإِذَا جَاءَ الْقِتَالُ قُلْتُمْ حِيدِي حَيَادِ مَا عَزَّتْ دَعْوَةُ مَنْ دَعَاكُمْ وَ لَا اسْتَرَاحَ قَلْبُ مَنْ قَاسَاكُمْ أَعَالِيلُ بِأَضَالِيلَ دِفَاعَ ذِي الدَّيْنِ‏ الْمَطُولِ لَا يَمْنَعُ الضَّيْمَ الذَّلِيلُ وَ لَا يُدْرَكُ الْحَقُّ إِلَّا بِالْجِدِّ أَيَّ دَارٍ بَعْدَ دَارِكُمْ تَمْنَعُونَ وَ مَعَ أَيِّ إِمَامٍ بَعْدِي تُقَاتِلُونَ الْمَغْرُورُ وَ اللَّهِ مَنْ غَرَرْتُمُوهُ وَ مَنْ فَازَ بِكُمْ فَازَ بِالسَّهْمِ الْأَخْيَبِ وَ مَنْ رَمَى بِكُمْ فَقَدْ رَمَى بِأَفْوَقَ نَاصِلٍ أَصْبَحْتُ وَ اللَّهِ لَا أُصَدِّقُ قَوْلَكُمْ وَ لَا أَطْمَعُ فِي نَصْرِكُمْ وَ لَا أُوعِدُ الْعَدُوَّ بِكُمْ مَا بَالُكُمْ مَا دَوَاؤُكُمْ مَا طِبُّكُمْ الْقَوْمُ رِجَالٌ أَمْثَالُكُمْ أَقْوَالًا بِغَيْرِ عِلْمٍ وَ غَفْلةً مِنْ غَيْرِ وَرَعٍ وَ طَمَعاً فِي غَيْرِ حَقٍّ

Hutbe 29

Hz. Ali H.38 yılında Zahhak b. Kays ile savaşta ihmalkarlık ve müsa¬maha gösteren ashabını kınayarak şöyle buyuruyor:
“Ey bedenleri bir araya gelip toplanmış, heva-he-vesleri muhtelif/farklı insanlar, sözleriniz sert kayaları bile parça¬lar, ameliniz, düşmanlarınızı hakkınızda ümitlendirir. Meclislerde şöyle böyle di¬yorsunuz (erkeklik taslıyorsu¬nuz), ama savaş zamanı gelince düşmandan kaçış çığlıkları atıyorsunuz.
Sizleri (yardıma) davet edenin daveti, güç bulmaz, sizler için zahmet çeken kimsenin kalbi rahat/huzur yüzü gör¬mez. Bahaneleriniz; borcunu saptırıcı bahanelerle erte¬le¬yen borçlunun bahanelerine benzer.
Korkak ve zelil kişi, zulme engel olamaz. Hakk, ça¬ba-dan/uğraştan başka bir şeyle elde edilemez. Evinizden başka hangi eve düşmanın girmesine en¬gel olacaksınız? Benden sonra hangi imamla (bir¬likte düşmana karşı) sava¬şacaksınız? Allah’a andolsun ki aldanmış kişi, sizin aldattı¬ğınız kimsedir. Sizinle kurtuluşa eren, kurada boş çekmiş¬tir. (asla kurtuluşa ermemiştir.) Si¬zinle düşmana ok atan, gerçekte ucu kırık bir ok atmıştır. (hedefe vursa da işe yaramaz)
Andolsun Allah’a ki sözünüze asla inanmadım, yar¬dı-mınıza ümit bağlamadım, düşmanı sizinle korkutma-dım.
Nedir bu haliniz, nedir derdinizin ilacı, nedir çare¬niz? Düşmanlarınız da sizin gibi adam. Tüm söyledikle¬rinizi ilminiz olmadan mı söylüyorsunuz?
Çekinmeden (günahlardan) gaflet mi ediyorsunuz? Haktan başkasına mı ümit bağlı¬yorsunuz?
_________________________________________________
1. el-Beyan ve’t-Tebyin, c. 1, s. 170 ve c. 2, s. 68, Cahiz; el-İmame ve’s-Siyase, c. 1, s. 150, İbn-i Kuteybe; el-İkd’ul Ferid, c. 4, s. 71 ve c. 2, s. 164, İbn-i Abdurabbih; Ensab’ul Eşraf, c. 2, s. 380, Belazuri; Deaim’ul İslam, c. 1, s. 391, Kadı Numan; Tarih-u Dimeşk, c. 1, s. 306, İbn-i Asakir; Emali, c. 1, s. 112, Şeyh Tusi; el-İhtisas, s. 151, Şeyh Mufid; el-Musterşid, s. 162, Taberi; el-İhticac, s. 254, Tabersi, Mecma’ul Emsal, c. 2, s. 308, el-Meydani; el-Musteksa, s. 358, Zemahşeri
الرجوع الى أعلى الصفحة اذهب الى الأسفل
https://duahadith.forumarabia.com
 
Hutbe Numarasi 28 29
الرجوع الى أعلى الصفحة 
صفحة 1 من اصل 1
 مواضيع مماثلة
-
» -5.Hutbe Numarasi 4
»  Hutbe Numarasi 11 12 13 14 15
»  Hutbe Numarasi 6 7 8 9 10
» Hutbe Numarasi 16 17
» Hutbe Numarasi 18 19 20

صلاحيات هذا المنتدى:لاتستطيع الرد على المواضيع في هذا المنتدى
اهل البيت :: الفئة الأولى :: Hadis, Ayet ve İslami اللغة التركية :: كتابة :: Nehc’ul Belağa-
انتقل الى: