بسم الله الرحمن الرحيم
Kur’anı Kerim göklere, dağlara, taşlara değil insana inmiştir.
لَوْ اَنْزَلْنَا هٰـذَا الْقُرْاٰنَ عَلٰى جَبَلٍ لَرَاَيْتَهُ خَاشِعًا مُتَصَدِّعًا مِنْ خَشْيَةِ اللّٰهِ
“Eğer biz bu Kur'an'ı bir dağa indirseydik, muhakkak ki onu, Allah korkusundan baş eğerek, parça parça olmuş görürdün.” (HAŞR 21.)
اِنَّا عَرَضْنَا الْاَمَانَةَ عَلَى السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِ وَالْجِبَالِ فَاَبَيْنَ اَنْ يَحْمِلْنَهَا وَاَشْفَقْنَ مِنْهَا وَحَمَلَهَا الْاِنْسَانُ اِنَّهُ كَانَ ظَلُومًا جَهُولًا
“Biz emaneti, göklere, yere ve dağlara teklif ettik de onlar bunu yüklenmekten çekindiler, (sorumluluğundan) korktular. Onu insan yüklendi. Doğrusu o çok zalim, çok cahildir.” (AHZÂB 72)
Kur’anı Kerim Allah tarafından kıyamete kadar koruma altına alınmıştır.
إِنَّا نَحْنُ نَزَّلْنَا الذِّكْرَ وَإِنَّا لَهُ لَحَافِظُونَ “
Kur an'ı kesinlikle biz indirdik; elbette onu yine biz koruyacağız.” (HİCR 9.) Kur’anı Kerimin indirilişi bir rahmet ve şefkat tecellisidir
. الَر كِتَابٌ أَنزَلْنَاهُ إِلَيْكَ لِتُخْرِجَ النَّاسَ مِنَ الظُّلُمَاتِ إِلَى النُّورِ بِإِذْنِ رَبِّهِمْ إِلَى صِرَاطِ الْعَزِيزِ الْحَمِيدِ
“Elif. Lâm. Râ. (Bu Kur'an), Rablerinin izniyle insanları karanlıklardan aydınlığa, yani her şeye galip (ve) övgüye lâyık olan Allah'ın yoluna çıkarman için sana indirdiğimiz bir kitaptır.” İBRÂHİM 1.)
Kur’anı Kerim Müminler için Şifa ve Rahmet kaynağıdır.
وَنُنَزِّلُ مِنَ الْقُرْآنِ مَا هُوَ شِفَاء وَرَحْمَةٌ لِّلْمُؤْمِنِينَ وَلاَ يَزِيدُ الظَّالِمِينَ إَلاَّ خَسَاراً
“Biz Kur’an’dan, mü’minlere şifa ve rahmet olan şeyler indiriyoruz. Ama Kur’an, zalimlere ziyan artırmaktan başka bir katkıda bulunmaz” (İSRÂ 82.) Kur’an öğüt alınması gereken bir kitaptır
. وَلَقَدْ يَسَّرْنَا الْقُرْاٰنَ لِلذِّكْرِ فَهَلْ مِنْ مُدَّكِرٍ
“Andolsun biz Kur'an'ı, anlaşılıp öğüt alınması için kolaylaştırdık. O halde düşünüp öğüt alan yok mu?” (KAMER 32
Kur’an okuyanına şefaat edecektir
اقْرَؤُا القُرْآنَ فإِنَّهُ يَأْتي يَوْم القيامةِ شَفِيعاً لأصْحابِهِ
“Kur’an okuyunuz. Çünkü Kur’an, kıyamet gününde kendisini okuyanlara şefaatçi olarak gelecektir.”
24 إنَّ الَّذي لَيس في جَوْفِهِ شَيْءٌ مِنَ القُرآنِ كالبيتِ الخَرِبِ
“Kalbinde Kur’an’dan bir miktar bulunmayan kimse harap ev gibidi r.”
25 اَكْثِرُوا مِنْ تِلَاوَةِ الْقُرْاٰنِ فَى بُيُتِكُمْ فَإِنَّ الْبَيْتَ الَّذِى لَايُقْرَأُ فِيهِ الْقُرْاٰنُ يَقِلُّ خَيْرُهُ وَيَكْثُرُ شَرُّهُ وَيَضِيقُ عَلٰى اَهلِهِ
“Evlerinizde çok çok kuran-ı kerim okuyunuz. Zira kuran okunmayan evde hayır az, şer çok olur. O ev halkı daima sıkıntı içindedir (huzursuzdur)” (Muhtarul Ehadis, s. 27)
اَلْغُرَبَاءُ فِى الدُّنْيَا اَرْبَعَةٌ قُرْآنٌ فى جَوْفِ الظَّالِمِ وَمَسْجِدٌ فِى نَادِى قَوْمٍ لَا يُصَلُّونَ فِيهِ وَمُصْحَفٌ فى بَيْتٍ لَايُقْرَءُ فِيهِ وَرَجُلٌ صَالِحٌ مَعَ قَوْمِ سُوءٍ
Efendimiz buyurdular ki: “Dünyada garip olan dört şey vardır. Zalimin ezberinde olan kuran,bir kavmi çağırdığı halde içinde namaz kılınmayan mescit, bir evde olup ta okunmayan kuran ve kötü bir kavm içinde yaşamaya çalışan salih bir adam”
الَّذِي يَقرَأُ القُرْآنَ وَهُو ماهِرٌ بِهِ معَ السَّفَرةِ الكرَامِ البررَةِ ، والذي يقرَأُ القُرْآنَ ويتَتَعْتَعُ فِيهِ وَهُو عليهِ شَاقٌّ له أجْران
“Kur’an’ı gereği gibi güzel okuyan kimse, vahiy getiren şerefli ve itaatkâr meleklerle beraberdir. Kur’an’ı kekeleyerek zorlukla okuyan kimseye de iki kat sevap vardır.”
34 إِنَّ اللّٰهَ يَرْفَعُ بِهٰذَا لْقُرْآنِ الْكِتَابِ اَقْوَامًا وَيَضَعُ بِهِ اٰخَرِينَ
“Allah bu kitapla (Kuran) bazı kavimleri yüceltir, diğer bazılarını da alçaltır.” (Safvet’üt Tefasir 3/345) Efendimiz bir hadislerinde kuran okuduğu halde okuduğu kurana göre amel etmeyenleri kur’an’ın lanetleyeceğini bildirmiştir:
رُبَّ تَالٍ يَلْعَنُهُ الْقُرْأٰنُ
“Nice kur’an okuyucular vardır ki kuran onlara lanet eder”
Kurana göre hayat yaşamak zorundayız
. وَمَنْ يَعْشُ عَنْ ذِكْرِ الرَّحْمٰنِ نُقَيِّضْ لَهُ شَيْطَانًا فَهُوَ لَهُ قَرينٌ وَاِنَّهُمْ لَيَصُدُّونَهُمْ عَنِ السَّبيلِ وَيَحْسَبُونَ اَنَّهُمْ مُهْتَدُونَ
“Kim Rahmân'ı zikretmekten gafil olursa, yanından ayrılmayan bir şeytanı ona musallat ederiz. Şüphesiz bu şeytanlar onları doğru yoldan alıkoyarlar da onlar, kendilerinin doğru yolda olduklarını sanırlar.” (Zuhruf 36,37)
فَاسْتَمْسِكْ بِالَّذى اُوحِىَ اِلَيْكَ اِنَّكَ عَلٰى صِرَاطٍ مُسْتَقيمٍ “
Sen, sana vahyedilene sımsıkı sarıl. Şüphesiz sen, dosdoğru yoldasın. ” (Zuhruf 43)
مَنْ قَرَأ القُرآنَ فاسْتَظْهَرهُ فَأَحَلَّ حَلَالَهُ وَحَرَّمَ حَرَامَهُ أدْخَلهُ اللّهُ تعالى بِهِ الْجَنَّةَ، وَشَفَّعَهُ في عَشَرَةٍ مِنْ أهْلِ بَيْتِهِ كُلُّهُمْ قَدْ وَجَبَتْ لَهُ النَّار.
"Kim Kur'ân'ı okur, ezberler, helâl kıldığı şeyi helâl kabul eder, haram kıldığı şeyi de haram kabul ederse Allah, o kimseyi cennete koyar. Ayrıca hepsine cehennem şart olmuş bulunan ailesinden on kişiye şefaatçi kılınır." (Tirmizî, Sevâbu’l-Kur'ân 13)
إِنَّ هٰذَا القُرْاٰنَ مَأْدَبَةُ اللّٰهِ فَاَقْبِلُوا مَأْدَبَتَهُ مَااسْتَطَعْتُمْ إَنَّ هٰذَا الْقُرْاٰنَ حَبْلُ اللّٰهِ الْمَتِينُ وَالنُّورُ الْمُبِينُ وَالشِّفَاءُ النَّافِعُ وَعِصْمَةٌ لِمَنْ تَمَسَّكَ بِهِ وَنَجَاةٌ لِمَنْ اِتَّبَعَهُ
Efendimiz bir Hadiste şöyle buyurmuştur : “Gerçek bu kuran Allahın ziyafet sofrasıdır. Gücünüz yettiği kadar onun ziyafetini kabul edin. Muhakkak ki kur’an Allahın kopmaz ipidir. Apaçık nurdur. Faydalı bir şifadır. Kur’an kendine yapışana tam bir koruyucudur. Kendine uyana kurtuluş yoludur.”
اَلْحُصُونُ لِلْمُؤْمِنِينَ مِنَ الشّيْطَانِ ثَلَاثٌ اَلْمَسْجِدُ حصْنٌ وَذِكْرُ اللّٰهِ حصْنٌ وَقِرَاءَةُ اْقُرْآنِ حصْنٌ
Kab’ul Ahbar şöyle demiştir: “Şeytana karşı müminlerin 3 kalesi vardır. Cami bir kaledir. Allah!ı zikretmek bir kaledir. Kuran okumak bir kaledir
Kur’an okuyanın değeri dünyada yüksek olduğu gibi kıyamette de derecesi yüksek olacaktır:
يُقَالُ لصاحِبِ القُرآنِ؛ اقْرَأْ وَارْقَ وَرَتِّلْ كَمَا كُنْتَ تُرَتِّلُ في الدُّنْيَا، فإنَّ مَنْزِلَتَكَ عِنْدَ آخرِ آيةٍ تَقْرَؤُهَا.
"Kur'ân'ı okuyup ona sâhip çıkan kimseye (âhirette): "Oku ve (cennetin derecelerine) yüksel, dünyada nasıl ağır ağır okuyor idiysen öyle oku. Zirâ senin makamın, okuduğun en son âyetin seviyesindedir" denir.“ (Tirmizî, Sevâbu'l- Kur'ân 18)
نَوِّرُوا مَناَزِلَكُمْ بِالصّلَاة وَقِرَاءةَ الْقُرْأَنِ
Evlerinizi namaz ve kur’an okuma ile aydınlatın “Evlerinizi namaz ve kur’an okuma ile aydınlatın.” (Suyuti, cami’u’s Sağir, no:9291)
يَا أَيُّهَا النَّاسُ قَدْ جَاءتْكُم مَّوْعِظَةٌ مِّن رَّبِّكُمْ وَشِفَاء لِّمَا فِي الصُّدُورِ وَهُدًى وَرَحْمَةٌ لِّلْمُؤْمِنِينَ
“ Ey insanlar! Size Rabbinizden bir öğüt
, gönüllerdekine bir şifa, müminler için bir hidayet ve rahmet gelmiştir.” ( Yunus, 10/57)
http://slideplayer.biz.tr/slide/5583816/