Rızık الرزق

الرّزق يطلب من لا يطلبه.
  7954.    1- “Rızık kendisini talep etmeyeni talep eder. ” (c. 1, s. 370)

ارض من الرّزق بما قسم لك تعش غنيّا.
  7955.    2- “Rızıktan sadece zengin yaşaman için sana kısmet kılınan miktarından hoşnut ol. ” (c. 2, s. 189)

انّ اللَّه سبحانه أبى أن يجعل أرزاق عباده المؤمنين الّا من حيث لا يحتسبون.
  7956.    3- “Şüphesiz münezzeh olan Allah mümin kullarının rızkını sadece hesaba katmadıkları yerden vermeyi taktir etmiştir. ” (c. 2, s. 539)

انّ اللَّه تعالى لم يجعل للعبد و ان اشتدّت حيلته و عظمت طلبته و قويت مكيدته، اكثر ممّا سمّى له فى الذّكر الحكيم، و لم يحل بين العبد فى ضعفه و قلّة حيلته أن يبلغ دون ما سمّى له فى الذّكر الحكيم، و انّ العارف لهذا، العامل به أعظم النّاس راحة فى منفعة، و انّ التّارك له و الشّاكّ فيه لأعظم النّاس شغلا فى مضرّة
  7957.    4- “Şüphesiz Allah-u Teala her ne kadar çareciliği şiddetlense, talebi büyüse ve tedbiri güçlense bile Zikr-i Hekim’den (Levh-i Mahfuz’da) mukadder kıldığından fazlasını taktir etmemiş ve Zikr-i Hekim’de (Levh-i Mahfuz’da) kendisine mukadder kılınana ulaşma hususundaki zayıflığına ve çare azlığına rağmen kulu ile arasına engel olmamıştır. Şüphesiz bunu bilen ve amel eden kimse menfaat elde etmekte tüm insanlardan daha rahattır. Bunu terk eden ve şüpheye kapılan kimse ise zarar hususunda tüm insanlardan daha büyük sıkıntıdadır. ” (c. 2, s. 619)

إذا رزقت فأوسع.
  7958.    5- “Rızıklanınca genişlet. ” (c. 3, s. 119)

- رزق كلّ امرء مقدّر كتقدير أجله.
  7959.    6- “Herkesin rızkı eceli gibi taktir edilmiştir. ” (c. 4, s. 95)

سوف يأتيك ما قدّر لك فخفّض فى المكتسب
  7960.    7- “Sana taktir edilen çok yakında sana ulaşacaktır. O halde kazancını kolay tut, yavaş çalış. ” (c. 4, s. 134)

قد يرزق المحروم.
  7961.    8- “Bazen mahrum insana da rızık verilir. ” (c. 4, s. 467)

عجبت لمن علم انّ اللَّه قد ضمن الارزاق و قدّرها، و انّ سعيه لا يزيده فيما قدّر له منها، و هو حريص دائب فى طلب الرّزق.
  7962.    9- “Allah’ın rızıkları garantilediğini, taktir ettiğini, tüm çabalarının kendisine taktir edileni artırmayacağını bildiği halde sürekli rızık elde etmek hususunda hırsa kapılan ve kendini yoran kimseye şaşarım. ” (c. 4, s. 345)

لن يسبقك الى رزقك طالب
  7963.    10- “Hiçbir talip rızkı hususunda seni geçemez. ” (c. 5, s. 69)

كلّكم عيال اللَّه و اللَّه سبحانه كافل عياله.
  7964.    11- “Tümünüz Allah’ın rızık yiyenlerisiniz. Münezzeh olan Allah rızık yiyenlerine kefil olmuştur. ” (c. 4, s. 633)

- لم يفت نفسا ما قدّر لها من الرّزق
  7965.    12- “Hiçbir kimse kendisine taktir edileni kaybetmez. ” (c. 5, s. 970)

من وثق بقسم اللَّه لم يتّهمه فى الرّزق
  7966.    13- “Allah’ın bölüştürmesine güvenen kimse O’nu rızık hususunda itham etmez. ” (c. 5, s. 338)

من اهتمّ برزق غد لم يفلح‏
  7967.    14- “Yarın ki rızkı için endişelenen kimse ebedi olarak kurtuluşa eremez. ” (c. 5, s. 447)

- لو جرت الارزاق بالالباب و العقول لم تعش البهائم و الحمقى.
  7968.    15- “Eğer rızıklar akıl ve beyinle aksaydı hayvanlar ve ahmaklar yaşayamazdı. ” (c. 5, s. 122)

من هني‏ء النّعم سعة الارزاق.
  7969.    16- “Geniş rızık, nimetlerin tatlılığındandır. ” (c. 6, s. 17)

نعم البركة سعة الرّزق
  7970.    17- “Rızık genişliği güzel bir berekettir. ” (c. 6, s. 156)

لا يكن المضمون لك طلبه أولى بك من المفروض عليك عمله.
  7971.    18- “Sana garanti edileni talep etmen, senin nezdinde farz olanla amel etmekten daha evla olmamalıdır. ” (c. 6, s. 303)

لا تحمل على يومك همّ سنتك كفاك كلّ يوم ما قدّر لك فيه، فان تكن السّنة من عمرك فانّ اللَّه سبحانه سيأتيك فى كلّ غد جديد بما قسم لك، و ان لم تكن من عمرك فما همّك بما ليس لك
  7972.    19- “Yılının hüznünü gününe yükleme. Her günün rızkı sana yeter. Eğer o yıl ömründen ise, Münezzeh olan Allah her yeni günde taksim ettiği rızkı sana verecektir. Yok eğer o yıl ömründen değilse, o halde senin olmayan şeyler için neden üzülüyorsun?” (c. 6, s. 329)

لا تحمل همّ يومك الّذى لم يأتك على يومك الّذى قد أتاك، فانّه إن يكن من عمرك يأتك اللَّه سبحانه فيه برزقك، و إن لم يكن من عمرك‏
فما همّك بما ليس من أجلك
  7973.    20- “Sana gelmeyen gününün hüznünü sana gelecek olan güne yükleme. Eğer o gün ömründen ise, münezzeh olan Allah o gün rızkını sana verecektir. Yok eğer o gün ömründen değilse, o halde ecelinden olmayan şey için neden üzülüyorsun?” (c. 6, s. 322)

لا ينال الرّزق بالتّعنّى.
  7974.    21- “Rızık fazla sıkıntı çekmekle elde edilemez. ” (c. 6, s. 369)

لا يملك امساك الارزاق و ادرارها الّا الرّزّاق.
  7975.    22- “Rezzak olan Allah dışında hiç kimse rızkı alı koyamaz veya indiremez. ” (c. 6, s. 415)