اهل القرآن اهل اللّه و خاصّته.
6483. 1- “Kur’an ehli Allah’ın ehli ve özel kullarıdır. ” (c. 1, s. 382)
القرآن افضل الهدايتين
6484. 2- “Kur’an iki hidayetten en üstünüdür. ” (c. 2, s. 23)
احسنوا تلاوة القرآن فانّه انفع القصص، و استشفوا به فانّه شفاء الصّدور
6485. 3- “Kur’an’ı güzel tilavet edin. Şüphesiz Kur’an en faydalı kıssalardır. Onunla şifa dileyin. Şüphesiz ki Kur’an göğüslerin şifasıdır. ” (c. 2, s. 257)
اتّبعوا النّور الّذى لا يطفأ
و الوجه الّذى لا يبلى، و استسلموا و سلّموا لامره، فانّكم لن تضلّوا مع التّسليم
6486. 4- “Sönmeyen nura ve eskimeyen yüze uyun, teslim olun ve emrine boyun eğin. Şüphesiz sizler teslim olduktan sonra asla sapmazsınız. ” (c. 2, s. 257)
افضل الذّكر القرآن، به تشرح الصّدور و تستنير السّرائر
6487. 5- “En üstün zikir Kur’an’dır. Göğüsler Kur’an’la genişler ve batınlar Kur’an’la nurlanır. ” (c. 2, s. 450)
انّ القرآن ظاهره انيق و باطنه عميق، لا تفنى عجايبه و لا تنقضى غرائبه، و لا تكشف الظّلمات الّا به.
6488. 6- “Gerçekten de Kur’an’ın zahiri/dışı güzel mi güzel, batını/içyüzü oldukça derin mi derindir. İlginç şeyleri asla bitmez. Esrarı ve nükteleri sona ermez. Karanlıklar ancak onunla keşfolur, aydınlanır. ” (c. 2, s. 562)
انّ هذا القرآن هو النّاصح الّذى لا يغشّ، و الهادى الّذى لا يضلّ، و المحدّث الّذى لا يكذب.
6489. 7- “Bu Kur’an’ın; öğüdünün aldatmayan, saptırmayıp doğru yolu gösteren, sözünde yalan olmayan bir nasihatçi olduğunu bilin. ” (c. 2, s. 569)
اذا دعاك القرآن الى خلّة جميلة فخذ نفسك بامثالها
6490. 8- “Kur’an seni güzel bir huya davet edince sen nefsini onun benzerlerini almaya yönelt. ” (c. 3, s. 177)
تدبّروا آيات القرآن و اعتبروا به فانّه ابلغ العبر.
6491. 9- “Kur’an ayetleri üzerinde düşünün, ve onlardan ibret alın. Şüphesiz Kur’an en etkin öğüttür. ” (c. 3, s. 284)
تعلّموا القرآن فانّه ربيع القلوب و استشفوا بنوره فانّه شفاء الصّدور.
6492. 10- “Kur’an'ı öğrenin, çünkü o sözlerin en güzelidir. Onda anlayışınızı derinleştirip kavrayışınızı genişletin. Çünkü o gönüllerin baharıdır. nuruyla şifa bulun, zira o göğüslere şifasıdır. ” (c. 3, s. 303)
6493. 11- “Kur’an’ın ipine sarıl, nasihatlerini kabul et, helalini helal ve haramını haram bil. Farzlarıyla ve hükümleriyle amel et. ” (c. 3, s. 313)
6494. 12- “Kur’an’ın cemali Bakara ve Al-i İmran suresidir. ” (c. 3, s. 363)
6495. 13- “Allah’tan iman dileyin ve Kur’an’ın gerekleriyle amel edin. ” (c. 4, s. 155)
6496. 14- “(Kur’an) şefaati kabul edilen şefaatçi ve sözü onaylanmış bir konuşmacıdır. ” (c. 4, s. 190)
6497. 15- “Kur’an’ın zahiri güzel ve batını derindir. ” (c. 4, s. 278)
6498. 16- “Kur’an’dan ayrılmayın, helalini helal ve haramını da haram bilin. Muhkem ayetleriyle amel edin. Müteşabih olanlarını bilenine götürün. Şüphesiz Kur’an sizlere şahittir ve Kur’an tevessül ettiğiniz şeylerin en üstünüdür. ” (c. 4, s. 302)
6499. 17- “Kur’an’da sizden öncekilerin ve sizden sonrakilerin haberi ve aranızdaki şeylerin hükmü vardır. ” (c. 4, s. 409)
6500. 18- “Bakır dirhemi gümüşle kaplayıp süsledikleri gibi nice sapıklık da Allah’ın kitabından bir ayetle süslenmiştir. ” (c. 4, s. 555)
6501. 19- “Kur’an davetçi olarak yeter. ” (c. 4, s. 578)
6502. 20- “Gece hikaye söyleyenin Kur’an olmalıdır. ” (c. 5, s. 51)
6503. 21- “Kur’an’ı uzağa atan kimseyi tanımadıkça ahdine vefa gösteremezsiniz. ” (c. 5, s. 70)
6504. 22- “Kur’an’dan sonra hiç kimseye bir ihtiyaç ve Kur’an’dan önce hiç kimseye bir zenginlik yoktur. ” (c. 5, s. 83)
6505. 23- “İmanın aşısı Kur’an okumaktır. ” (c. 5, s. 131)
6506. 24- “Kur’an tilavetiyle ünsiyet edinen kimse kardeşlerin ayrılığından dehşete kapılmaz. ” (c. 5, s. 369)
6507. 25- “Allah’ın sözünü delil edinen kimse en güçlü yola hidayet olmuştur. ” (c. 5, s. 374)
6508. 26- “Kur’an’ın kıyamet gününde kendisine şefaat ettiği kimse hakkında şefaat kabul edilmiş ve Kur’an’ın şikayet ettiği kimse hakkında şikayeti onaylanmıştır. ” (c. 5, s. 431)
6509. 27- “Kur’an’ın haramını helal bilen kimse Kur’an’ın haramına iman etmemiştir. ” (c. 6, s. 89)
6510. 28- “Kur’an’la oturan kimse mutlaka bir artış veya eksikle kalkar; hidayette bir artış veya körlükte bir eksiklikle. ” (c. 6, s. 103)
6511. 29- “Kur’an kendisiyle aydınlanan için bir nur, düşmanıyla savaşana şahit, kendine delil kılana zafer, dileyip belleyene bilgi ve onunla hükmedenlere doğru bir hükümdür. ” (c. 6, s. 182)
6512. 30- “Kur’an heva ve heveslerin eğriltemediği; şüphe ve görüşlerin örtemediği bir kitaptır. ” (c. 6, s. 205)
6513. 31- “Kur’an hak ve batılı ayırandır, şaka ve beyhude değildir. Adil sünnetlerle konuşur, faziletleri emreder. O Allah’ın sağlam ipi ve hikmetli zikridir. O Allah’ın emin vahyi ve sağlam ipidir. O kalplerin baharı ve ilmin çeşmeleridir. O doğru yoldur. O uyan kimseye hidayet, süslenen kimseye süs, sarılana koruyucu ve sarılan kimseye iptir. ” (c. 6, s. 207)
6514. 32- “Kur’an’dan başkasından şifa dilemeyin. Şüphesiz Kur’an her hastalığın şifasıdır. ” (c. 6, s. 298)
6515. 33- “Kur’an’ın ilginçlikleri sona ermez, gizli sırları bitmez ve şüpheler sadece onunla giderilir. ” (c. 6, s. 408)