الكذب يردى.
10292. 1- “Yalan helak eder. ” (c. 1, s. 15)
الكاذب مهان ذليل
10293. 2- “Yalancı insan hor ve zelildir. ” (c. 1, s. 93)
الكذب عيب فاضح
10294. 3- “Yalan rüsva edici bir ayıptır. ” (c. 1, s. 147)
الكذب مجانب الايمان.
10295. 4- “Yalan imana yabancıdır. ” (c. 1, s. 179)
الكذب مهانة و خيانة.
10296. 5- “Yalancılık horluk ve hıyanettir. ” (c. 1, s. 179)
الكذب يزري بالانسان
10297. 6- “Yalan, insanoğlunu ayıplı kılar. ” (c. 1, s. 192)
الكذب يوجب الوقيعة.
10298. 7- “Yalan, insanların kötü şey söylemesine sebep olur. ” (c. 1, s. 193)
الكذب شين الاخلاق
10299. 8- “Yalan, ahlakın çirkinliğidir. ” (c. 1, s. 239)
الكذب فساد كلّ شيء.
الكذب يرديك و ان امنته.
10301. 10- “Yalan, kendisinden güvende olsan dahi, seni helak eder” (c. 1, s. 291)
الكذب يؤدّى الى النّفاق.
10302. 11- “Yalan, insanı nifak ve ikiyüzlülüğe sürükler. ” (c. 1, s. 310)
الكاذب على شفا مهواة و مهانة
10303. 12- “Yalancı helak ve horluk uçurumunun kenarındadır. ” (c. 1, s. 326)
الكذب شين اللّسان.
10304. 13- “Yalan, dilin çirkinliğidir. ” (c. 1, s. 339)
الكذب و الخيانة ليسا من اخلاق الكرام
10305. 14- “Yalancılık ve ihanet, yüce insanların huyu değildir. ” (c. 1, s. 389)
الكذب زوال المنطق عن الوضع الالهىّ
10306. 15- “Yalan, sözün ilahi durumdan (yaratılış sünnetinden) ayrılmasıdır. ” (c. 1, s. 400)
الكذب يردى مصاحبه و ينجى مجانبه.
10307. 16- “Yalan, kendisiyle arkadaşlık edeni helak eder ve uzak duranı ise kurtarır. ” (c. 2, s. 9)
الكذب فى العاجلة عار، و فى الآجلة عذاب النّار.
10308. 17- “Yalan bu dünyada utanç ve ahirette ise cehennem azabına sebep olur. ” (c. 2, s. 31)
الكذّاب متّهم فى قوله و ان قويت حجّته و صدقت لهجته.
10309. 18- “Yalancı insan, her ne kadar delili muhkem ve sözü doğru bile olsa sözlerinde zanlıdır. ” (c. 2, s. 64)
الكذّاب و الميّت سواء، فانّ فضيلة الحىّ على الميّت الثّقة به فاذا لم يوثق بكلامه بطلت حياته.
10310. 19- “Çok yalan atan kimse, ölü insanla aynıdır. Zira yaşayan insanın ölüden üstünlüğü, kendisine güvenilmesidir. Yalancının sözüne güvenilmeyince hayatı iptal/semeresiz olur. ” (c. 2, s. 139)
ايّاك و مصادقة الكذّاب فانّه يقرّب عليك البعيد و يبعّد عليك القريب
10311. 20- “Yalancı insanla arkadaş olmaktan sakın. Zira sana uzağı yakın ve yakını uzak gösterir. ” (c. 2, s. 292)
اقبح الخلائق الكذب
10312. 21- “En çirkin haslet yalandır. ” (c. 2, s. 372)
اكثر شيء الكذب و الخيانة.
10313. 22- “En çok şey yalan ve hıyanettir. ” (c. 2, s. 432)
ابعد النّاس من الصّلاح الكذوب و ذو الوجه الوقاح.
10314. 23- “İnsanlardan ıslahtan en uzağı, yalancı ve küstah insandır. ” (c. 2, s. 470)
آفة النّقل كذب الرّواية.
10315. 24- “Nakletmenin afeti, yalan rivayettir. ” (c. 3, s. 107)
آفة الحديث الكذب
10316. 25- “Hadisin/sözün afeti yalandır. ” (c. 3, s. 109)
بالكذب يتزيّن اهل النّفاق
10317. 26- “Münafıklar kendilerini yalan vesilesiyle süslerler. ” (c. 3, s. 207)
بئس المنطق الكذب
10318. 27- “Yalan kötü bir sözdür. ” (c. 3, s. 256)
ثمرة الكذب المهانة فى الدّنيا و العذاب فى الآخرة
10319. 28- “Yalanın meyvesi dünyada horluk ve ahirette azaptır. ” (c. 3, s. 332)
جانبوا الكذب فانّه مجانب الايمان.
10320. 29- “Yalandan uzak durun ki yalan imana yabancıdır. ” (c. 3, s. 361)
شرّ الاخلاق الكذب و النّفاق
10321. 30- “En kötü huy yalan ve nifaktır. ” (c. 4, s. 166)
شرّ الرّوايات اكثرها افكا.
10322. 31- “En kötü rivayet en çok yalan içeren rivayettir. ” (c. 4, s. 172)
شرّ الشّيم الكذب.
10323. 32- “En kötü haslet yalancılıktır. ” (c. 4, s. 174)
- علّة الكذب شرّ علّة، و زلّة المتوقّى أشدّ زلّة.
10324. 33- “Yalan hastalığı en kötü hastalık ve sakınan insanın sürçmesi en kötü sürçmedir. ” (c. 4, s. 359)
عاقبة الكذب ملامة و ندامة
10325. 34- “Yalanın soru kınanma ve pişmanlıktır. ” (c. 4, s. 363)
فساد البهاء الكذب.
10326. 35- “Güzelliğin fesadı yalandır. ” (c. 4, s. 418)
قد كثر الكذب حتّى قلّ من يوثق به
10327. 36- “Hakikaten yalan çoğalmış, güvenilir insan ise çok azalmıştır. ” (c. 4, s. 492)
كفاك موبّخا على الكذب علمك بانّك كاذب
10328. 37- “Senin yalancı olduğunu bilmen, yalan sebebiyle kınanman için yeterlidir. ” (c. 4, s. 586)
- كثرة الكذب توجب الوقيعة
10329. 38- “Çok yalan insanların kötülemesine sebep olur. ” (c. 4, s. 589)
كثرة كذب المرء تذهب بهاءه.
10330. 39- “İnsanın çok yalan atması, güzelliğini yok eder. ” (c. 4, s. 591)
كثرة الكذب تفسد الدّين و تعظم الوزر.
10331. 40- “Çok yalan, dini yok eder ve günahları büyütür. ” (c. 4, s. 597)
كذب السّفير يولّد الفساد و يفوّت المراد و يبطل الحزم و ينقض العزم.
10332. 41- “Elçini yalanı, fesat çıkarır, hedefi yok eder, uzak görüşlülüğü batıl eder ve azmi bozar. ” (c. 4, s. 633)
- ليس الكذب من خلائق الاسلام
10333. 42- “Yalan, İslam ahlakından değildir. ” (c. 5, s. 74)
ليس لكذوب امانة و لا لفجور صيانة
10334. 43- “Yalancı insan emanete riayet etmez ve günahkar insan korunmaz. ” (c. 5, s. 85)
من كذب افسد مروّته
10335. 44- “Yalan atan kimse, mürüvvetini yok etmiştir. ” (c. 5, s. 165)
من كثر كذبه لم يصدّق
10336. 45- “Yalanı çok olan kimseyi insanlar doğrulamaz. ” (c. 5, s. 195)
من عرف بالكذب لم يقبل صدقه
10337. 46- “Yalanla tanınan kimsenin doğru sözü de kabul edilmez. ” (c. 5, s. 209)
من كثر كذبه قلّ بهاؤه
10338. 47- “Yalanı çoğalan kimsenin, güzelliği azalır. ” (c. 5, s. 221)
من عرف بالكذب قلّت الثّقة به
10339. 48- “Yalanla tanınan kimseye güvenmek azalır. ” (c. 5, s. 390)
من تجنّب الكذب صدّقت اقواله
10340. 49- “Yalandan sakınan kimsenin sözü tasdik edilir. ” (c. 5, s. 461)
- ما كذب عاقل و لا زنى مؤمن.
10341. 50- “Akıllı kimse yalan atmaz ve mümin ise zina etmez. ” (c. 6, s. 65)
ما اقبح الكذب بذوى الفضل.
10342. 51- “Faziletli insanların yalan atması ne de çirkindir!” (c. 6, s. 70)
نكد العلم الكذب و نكد الجدّ اللّعب.
10343. 52- “İlmin noksanlığı yalandır ve ciddi işin noksanlığı ise şaka ve oyundur. ” (c. 6, s. 185)
لا حياء لكذّاب.
10344. 53- “Yalancı insanın hayası yoktur. ” (c. 6, s. 347)
لا يجتمع الكذب و المروّة.
10345. 54- “Yalancılıkla mürüvvet bir araya gelmez. ” (c. 6, s. 372)
لا شيمة اقبح من الكذب.
10346. 55- “Yalandan daha çirkin haslet yoktur. ” (c. 6, s. 380)
لا خير فى قول الافّاكين
10347. 56- “Yalancıların sözünde hayır yoktur. ” (c. 6, s. 392)
لا خير فى علم الكذّابين.
10348. 57- “Yalancıların ilminde hayır yoktur. ” (c. 6, s. 392)
لا خير فى الكذّابين و لا فى العلماء الافّاكين. ٦
10349. 58- “Yalancılarda ve insanları haktan döndüren (veya yalancı) alimlerde hayır yoktur. ” (c. 6, s. 427)
- قد يكذب الرّجل على نفسه عند شدّة البلاء.
10350. 59- “Bazen insan, zorlukta kendi zararına yalan atar. ” (c. 4, s. 483)
يكتسب الكاذب بكذبه ثلاثا، سخط اللّه عليه، و استهانة النّاس به، و مقت الملائكة له.
10351. 60- “Yalancı insan yalan vesilesiyle üç şey elde eder: Allah’ın gazabı, insanların onu hor görmesi ve meleklerin ona gazap etmesi. ” (c. 6, s. 480)
- الكذب رذيلة.
10352. 61- “Yalan rezalettir. ” (c. 1, s. 30)
أقبح شيء الافك.
10353. 62- “En çirkin şey yalan ve iftiradır. ” (c. 2, s. 376)